| Sanırım suda aşırı kaldığından geçici işitme kaybı yaşıyor. | Open Subtitles | أتصور أنّه يعاني من فقدان سمع مؤقت بسبب تعرض مفرط للماء. |
| Her iki kulağımda da ciddi düzeyde işitme kaybı var. | Open Subtitles | عندي فقدان سمع شديد في كلتا الأذنين |
| Güncel bir projemizin görevi bu yaşlı insanlardaki işitme kaybı ile ilgilenmekti. | TED | كان مشروع الدورة الأخير عن معالجة فقدان السمع عند هؤلاء الأشخاص المسنين. |
| Geçtiğimiz 200 yıl içerisinde, işitme kaybı ve tedavisi oldukça gelişti. | TED | الآن فقدان السمع وعلاج فقدان السمع قد تطور حقا في ال 200 سنة الماضية. |
| İşitme kaybı dünyadaki en yaygın üçüncü kronik hastalıktır. | TED | فقدان السمع هو ثالث أكثر الأمراض المزمنة شيوعًا في العالم. |
| Bütün işaretler gösteriyor ki yüksek gürültü siz de işitme kaybı oluşturmuş. | Open Subtitles | لديكِ كل الدلائل لضجيج ناجم عن فقدان السمع. الرنين في آذانكِ يُسمى طنين. |
| Ya işitme kaybı boğa yüzünden değilse? | Open Subtitles | ماذا لو كان فقدان السمع ليس بسبب قفز الثور عليه ؟ |
| Eğer işitme kaybınız olduğu ortaya çıkarsa, işitme kaybı olan çoğu kişi koklea denilen, iç kulakta kayıp yaşar. | TED | تبين أنه إذا كان لديك فقدان السمع , معظم الناس الذين يفقدون سمعهم يفقدونه على مستوى ما يسمى بقوقعة الأذن، الأذن الداخية. |
| Akut İşitme Kaybı Sendromu. | Open Subtitles | الاعراض الحادة في فقدان السمع |
| - Ne? - İşitme kaybı için. | Open Subtitles | -من أجل فقدان السمع . |