"işkence ediyorsun" - Translation from Turkish to Arabic

• تعذبين
• تعذبني
• تعذبينني
• تعذبيني
• تعذّب

özellikle... şuçlayacak kimse olmadığında, bu tür suçluluk duygusuyla neden kendine işkence ediyorsun?
خاصة عندما لايوجد شخص يقع عليه اللوم لماذ تعذبين نفسك هكذا؟

Onun Danny olabileceğini düşünerek kendine işkence ediyorsun.
أنت تعذبين نفسك فقط إن كنت تظنين أن هذا هو "داني".

İstediğim o kadar mı fazla ki bana bir şeytan gibi işkence ediyorsun?
ألا يكفي بأنك تعذبني كروح شريرة؟

Sırf eğlenmek için bana işkence ediyorsun sanki.
إنه كما لو أنك تعذبني لتستمتع , لماذا ؟

- Bana şu an işkence ediyorsun ama. Görmek ister miydin? - Üzgün gibi görünüyor.
أنكِ تعذبينني الأن هل تحب رؤيتها؟ تبدو حزينة جداً لي

Bana işkence ediyorsun. Farkındasın, değil mi? - Evet.
أنتش تعذبيني أنتِ تعلمين، أليس كذلك؟

Onların tedaviyi bulmalarına yardım ederek kendine işkence ediyorsun.
إنّكَ تعذّب نفسكَ بمساعدتهم على إيجاد الترياق

Boşu boşuna kendine işkence ediyorsun.
أنت تعذبين نفسك من أجل لا شيء

Neden kendine işkence ediyorsun?
لماذا تعذبين نفسك الأن؟

Neden kendine işkence ediyorsun?
لمَ تعذبين نفسكِ؟

David'e işkence ediyorsun.
إنتي تعذبين ديفيد ولأي شيء؟

- Ama insanlara işkence ediyorsun.
لكنك تعذبين الناس

Edie, neden o kıza işkence ediyorsun?
إيدي) لماذا تعذبين تلك الفتاة؟

Bana neden işkence ediyorsun?
لماذا عليك أن تعذبني هكذا؟

Bana neden işkence ediyorsun?
لماذا تعذبني ؟

Bana ölesiye işkence ediyorsun.
إنك تعذبينني حتى الموت

Bununla bana işkence ediyorsun.
انتِ تعذبينني بهذا

Neden bana işkence ediyorsun?
لماذا تعذبيني ؟

Gördün mü işte? Bana resmen işkence ediyorsun.
إذاً الآن أنت تعذبيني

Neden kendine işkence ediyorsun?
لمَ تعذّب نفسك؟

Kararsızlığınla herkese işkence ediyorsun.
أنت تعذّب الجميع بحيرتك