"işleri yoluna" - Translation from Turkish to Arabic

    • إصلاح الأمور
        
    • الأمور في نصابها
        
    • الأمور و
        
    • تصحيح الأمور
        
    • لنصحح الأمور
        
    • تصويب الأمور
        
    • نصاب الأمور
        
    • قم بذلك بشكل صحيح
        
    • لتصحيح الأوضاع
        
    • لإصلاح الأمور
        
    • أصلح الأمور
        
    • أصحح الأمور
        
    • الأمور تتحسن
        
    • الآمر أنتا
        
    • تصحح الأمر
        
    İşleri yoluna koymayı, terapiye falan gitmeyi denediniz mi? Open Subtitles هل حاولتما إصلاح الأمور بينكما، الذهاب لمعالج؟
    Ama en azından işleri yoluna koymaya çalışıyorsun. Open Subtitles لكن على الأقل أنت تُحاولُ أن تضْع الأمور في نصابها.
    Her şeyi düzeltmek için çok çalıştım; sadece işleri yoluna koymak için. Open Subtitles لقد حاولت أن أصلح كل شيء أصحح الأمور و كل مرة أخربها
    Ceza hukukunun amacı diğer şeyler başarısız olduğunda işleri yoluna sokmak. Open Subtitles الفكرة من استخدام العقاب بالجرائم هو تصحيح الأمور عندما تفشل الوسائل الأخرى
    İşleri yoluna koyacağıma dair. Open Subtitles لنصحح الأمور
    Bu sisteme inanıyorum ve biri bunu kirletiyorsa işleri yoluna koymak bizim işimiz. Open Subtitles إنّي أؤمن بالنظام، ولو كان هناك شخص يُلوّثه، فإنّ عملنا هُو تصويب الأمور.
    Ama öncelikle yasalara göre işleri yoluna koymam gerek. Open Subtitles ولكن أولًا، ينص القانون أنه عليّ إصلاح الأمور
    İşleri yoluna koymak yerine çekip gitmek için bahane arıyor gibisin. Beni bıraktın! Open Subtitles يبدو فقط أنّك تبحث عن عُذر لتنفصل بدلاً من أن تبدأ في إصلاح الأمور أنتِ هجرتِني
    İşleri yoluna koy ve dikkatli ol. Open Subtitles اعمل على إصلاح الأمور وكن حذراً
    Bazen bazı kurallara karşı gelip işleri yoluna koymak gerekir. Open Subtitles في بعض الأوقات أنت تكسر بعض القواعد لتضع الأمور في نصابها الصحيح
    Belki de geri gidip işleri yoluna koymalısın. Open Subtitles ربما يجب عليك العودة ووضع الأمور في نصابها الصحيح.
    İşleri yoluna koyma zamanı. Open Subtitles حان وقت ترتيب الأمور و تنظيمها
    İşleri yoluna koyacağız Güneş parlayacak Open Subtitles سنحسّن الأمور و ستشرق الشمس
    Ceza hukukunun amacı diğer şeyler başarısız olduğunda işleri yoluna sokmak. Open Subtitles الفكرة من استخدام العقاب بالجرائم هو تصحيح الأمور عندما تفشل الوسائل الأخرى
    Artık Ulanaq daha fazla zarar vermeden önce işleri yoluna koymaya odaklanmak zorundayız. Open Subtitles علينا الآن أن نركز على تصحيح الأمور قبل أن يسبب ضررا أكبر
    İşleri yoluna koyacağıma dair. Open Subtitles لنصحح الأمور
    İşleri yoluna koymaya uğraştım. Open Subtitles حاولتُ تصويب الأمور
    İşleri yoluna koymak istemeni anlıyorum. Open Subtitles أعلم أنّك تسعين لتصحيح نصاب الأمور.
    İşleri yoluna sokun? Anladın mı Open Subtitles قم بذلك بشكل صحيح من الآن وصاعدا، مفهوم؟
    İşleri yoluna koyarkenki uzunca yolda. Open Subtitles لا تستغرب بصق القليل من الدماء لتصحيح الأوضاع
    Eminim işleri yoluna koyma şansını çok isteyecektir. Open Subtitles أنا متأكد من أنها تريد فرصة لإصلاح الأمور
    Yani ben de doğru hareketin, Suzanna'nın ağzını açmadan ve kazara beni öldürttürmeden önce işleri yoluna koymaya çalışmak olacağını düşündüm. Open Subtitles لذا أنا أعتقد أن الحركة الذكية هي أن أصلح الأمور معها قبل أن تثرثر , وتصيبني في مقتل
    Eve gelmek işleri yoluna koyar her zaman Open Subtitles العودة إلى المنزل دائما ما تجعل الأمور تتحسن
    İkiniz işleri yoluna koydunuz demek ki? Open Subtitles أأصلحتما الآمر أنتا الآثنان أذاً ؟
    İşleri yoluna koymaya çalışıyorsun. Open Subtitles أنت تحاول أن تصحح الأمر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more