| O listede ben yokum, fakat gelin ile bazı acil işlerim var. | Open Subtitles | والاس بيفورد. أنا لست في القائمة. ولكن لدي عمل هام مع العروس. |
| Çok güzel bir yemekti Bayan Rose. Ama izninizle bazı işlerim var. | Open Subtitles | كانت هذه وجبة حسنة ,سيدة روز لكن إعذريني لدي عمل أقوم به |
| Bu ana-okulu saçmalıklarını dinlemekten daha önemli işlerim var. Bitirdik mi? | Open Subtitles | لدي أشياء أفضل لأفعلها إستمعوا لروضة الأطفال هذه هل انتهينا ؟ |
| İşletmem gereken birlik, yapılacak işlerim var. | Open Subtitles | أنا رجل مشغول، لديّ نقابة يجب إدارتها، لديّ عمل عليّ أنجازه. |
| Dinle, benim şeytani noel gecesi düzenlemekten daha iyi işlerim var. | Open Subtitles | لدي أمور أفضل للقيام بها عن إعداد مؤامرة شيطانية لعشاء العيد. |
| -Vincent yapma. Benim işlerim var. | Open Subtitles | لاأستطيع الذهاب هناك لدي أعمال للقيام بها |
| - Sizleri bilmem ama benim yapmam gereken gerçek işlerim var. | Open Subtitles | لا أدري عن البقية ولكن أنا لدي عمل حقيقي لأقوم به |
| - Tamam. Kullanman gerekiyorsa... - Hayır, benim yapacak işlerim var. | Open Subtitles | إذا كنت في حاجة لاستخدامه لا، لا، لا، لدي عمل يجب القيام به. |
| Beni rahat bırak. Bütün gece boyunca yapmam gereken işlerim var. | Open Subtitles | دعيني لوحدي, لدي عمل كافي لأبقائي هنا طوال الليل |
| Şimdi, güverteye çıkın, çünkü benim iştirak etmem gereken bazı işlerim var. | Open Subtitles | الآن, الي ظهر السفينه, لآن لدي عمل يجب أن اهتم به |
| Üzgünüm çocuklar, ama ilgilenmem gereken bazı önemli işlerim var. | Open Subtitles | آسف يا أولاد، لكن لدي عمل مهم للغاية لكي أقوم به |
| İyi oldu. Siz saçmalayacaksanız, benim yapacak daha iyi işlerim var. | Open Subtitles | إذا كنت ستناقشين هذا الهراء . لدي أشياء أفضل أقوم بها |
| Bulaşık yıkamak ya da halı yıkamaktan daha önemli işlerim var. | Open Subtitles | لدي أشياء لأفعلها أهم من غسل الصحون أو تنظيف السجاد |
| Üzgünüm ufaklık ama yapacak işlerim var. | Open Subtitles | أعتذر أيّها الصغير، ولكن لديّ عمل لأقوم به |
| O zaman kusura bakmazsan, yapacak işlerim var. | Open Subtitles | إذاً ، إن كنت لا تمانع ، لديّ عمل لأنجزه |
| Belli ki Artie hâlâ tavır sergiliyor ve benim de, hastanede oturup küfür yemekten başka yapacak daha iyi işlerim var. | Open Subtitles | لدي أمور أفضل لأفعلها عوضًا عن الجلوس في المستشفى والتعرض للإساءة |
| Yapma. Benim işlerim var. | Open Subtitles | لاأستطيع الذهاب هناك لدي أعمال للقيام بها |
| Aksi taktirde beni rahat bırakın. Yapacak işlerim var efendim. | Open Subtitles | عدا هذا أتركيني وحدي فلدي عمل أقوم به يا سيدتي |
| Bütün bunlar çok çekici, ama yapacak işlerim var benim. Acaba ben... | Open Subtitles | هذا شئ رائع ، لكن لدى عمل لأقوم به أليس كذلك ؟ |
| Yapılacak işlerim var, seninle sahilde görüşürüz. | Open Subtitles | لديّ أشياء عليّ القيام بها سأراك على الشاطئ |
| Hayır peder, açıkçası başka işlerim var. | Open Subtitles | حسناً آبانا، في الحقيقة لديّ أعمال أخرى سأتولاها |
| Şerif'in bürosunda bazı işlerim var. | Open Subtitles | لدي بعض الأعمال مع مكتب المأمور شكرآ, سيدى 100 00: 10: 52,893 |
| Bu akşam üstü beni idare et, yapılacak bazı işlerim var. | Open Subtitles | عوّضمكانيبعدظهر اليوم، عندي عمل عليّ إنجازه |
| Mağazada kapı ve çerçevelerle ilgili bazı işlerim var. | Open Subtitles | لدي ما يكفي من الاعمال، كالابواب وتقليم القطع الاخرى |
| Sevindim Firavunum ama şimdi yapacak önemli işlerim var. | Open Subtitles | أنا مسرور أيها الفرعون العظيم لكن لدى أشياء هامه لأؤديها |
| Bak, abisi. Yapacak işlerim var. Bütün gün burada dikilip seninle saçma sapan şeyler konuşamam. | Open Subtitles | انظر , لدي امور لافعلها , لا يمكنني امضاء اليوم بالخارج للتكلم معك |
| Eğer buradaki işimiz bittiyse yapacak işlerim var. Burada bekleyin çocuklar. | Open Subtitles | إذا إنتهينا هنا لدي بعض العمل لأقوم به إنتظروا يا شباب |