| Sana engel olmak istemem. Burada gerçekten yapacak işlerin var. | Open Subtitles | لا أريد أن أكون عائق فى طريقك من الواضح ان لديك عمل تقومين به هنا |
| Git. Böcekler kayboldu. Hala yapacak işlerin var. | Open Subtitles | ،اذهب، الحشرات ذهبت .ما زال لديك عمل لتنجزه |
| Evet, indirim saatine sakla, hala yapacak işlerin var. | Open Subtitles | إحتفظ بالشكر لساعة الراحة مازال لديك عمل لتنجزه |
| Astsubay, bence yapacak daha önemli işlerin var. | Open Subtitles | أيها الرقيب .. أعتقد أنه لديك أمور أفضل لفعلها |
| İşlerin var, bütün bir hayatın var. Uyuyamadığın için gece işlerin var. | Open Subtitles | ـ لديك وظيفه و حياة تامة ـ أنت تعمل ليلاً لأنك لا تنام |
| Nate. Kamyonu kafana takma. Daha önemli işlerin var. | Open Subtitles | يتوقّف عن القلق حول الشاحنة أنت عندك عمل أكثر أهميّة ليعمل |
| Hâlâ yapacak işlerin var. | Open Subtitles | مازال لديك عمل ينبغي أن تقوم به |
| Hayır, senin yapacak işlerin var ve benim de öyle. | Open Subtitles | كلا، لديك عمل لتقوم به و أنا أيضاً |
| Boşver yapacak gerçek işlerin var. | Open Subtitles | انسى الأمر لديك عمل حقيقي للقيام به |
| - Yapacak işlerin var, git yap. | Open Subtitles | أنت لديك عمل لتقوم به , أذهب وقم به |
| Yarım kalmış işlerin var, değil mi? | Open Subtitles | لديك عمل لم تنتهي منه، أليس كذلك؟ |
| Yapacak işlerin var. | Open Subtitles | لديك عمل لتنجزه |
| Evet, evet. Yapacak işlerin var. | Open Subtitles | نعم،نعم أنت لديك عمل لتقوم به |
| Dünya mükemmel değilse de senin bitirilecek işlerin var. | Open Subtitles | ولكن لديك عمل لم ينتهي هنا ؟ |
| Halletmen gereken şeytani işlerin var. | Open Subtitles | لديك عمل شيطاني لتهتم به |
| Senin işlerin var git yap | Open Subtitles | لديك عمل لتقوم به إذهب لصنعه |
| İnsaf et biraz. Senin işlerin var Küçük. | Open Subtitles | حسنا لديك عمل لتقوم بة بنى |
| Yapacakların işlerin var. | Open Subtitles | لديك عمل كي تقومي به |
| Anladım. Yapacak daha önemli işlerin var. | Open Subtitles | فهمت, لديك أمور أكثر أهمية عليك القيام بها |
| Burada yapacak daha önemli işlerin var. İyi şanslar. | Open Subtitles | لديك أمور أهم لتقوم بها حظاً موفقاً |
| Burada yapacak daha önemli işlerin var. İyi şanslar. | Open Subtitles | لديك أمور أهم لتقوم بها حظاً موفقاً |
| İşlerin var, bütün bir hayatın var. Gece işlerin var; çünkü uyuyamıyorsun veya ayakta kalıp sabun yapıyorsun. | Open Subtitles | ـ لديك وظيفه و حياة تامة ـ أنت تعمل ليلاً لأنك لا تنام |
| Aslında, sanırım daha önemli işlerin var. | Open Subtitles | بالواقع (ويلمينا)، أعتقد أن عندك عمل أكثر أهمية |