"işliyor" - Translation from Turkish to Arabic

    • يمر
        
    • تدق
        
    • يسير
        
    • يمضي
        
    • تسير
        
    • ينفذ
        
    • تدقّ
        
    • تعمل
        
    • يعمل
        
    • صالحنا
        
    • يسري
        
    • يداهمنا
        
    • يمرّ
        
    • حَصاد
        
    • جاري المعالجة
        
    Ayakkabılarınızı bağlayın. Aklınızı toplayın. Zamanınız işliyor. Open Subtitles اربطوا أحذيتكم واجمعوا أغراضكم الوقت يمر
    Bu muhteşem manzaralarda iklim değişiminin saati işliyor. Open Subtitles الساعة بدأت تدق في تغيير مناخ هذه المناظر الطبيعية الخلابة
    Tahmin edebileceğiniz gibi, tüm dünya evrensel bir kanunla işliyor: entropi, termodinamiğin ikinci kanunu. TED وكما تعلمون الكون بأكمله يسير تبعاً لقانون عالمي الانتروبيا .. وتحديدا القانون الثاني من الترموديناميك
    Sekoya zamanı, bildiğimiz insan zamanından çok daha heybetli bir hızda işliyor. TED يمضي عصر السكويا بخطوات أكثر تأنيا من عصر البشر.
    Güneş Sistemi'nin uzak yerlerinde hüküm süren gaz dolu devler için büyüme teorisi nasıI işliyor? Open Subtitles كيف تسير نظرية النمو فى تفسير عمالقة الغاز التى تحكم المناطق البعيدة فى النظام الشمسي ؟
    Aslında olmaz. Zaman işliyor. Yakınlaşmaya vakit yok. Open Subtitles في الواقع، لا، الوقت ينفذ منّا، لا يوجد وقت للإرتياح.
    Uymamız gereken bir programımız var. Zaman işliyor. Open Subtitles لدينا جدول زمني للتقيّد به يا صديقي فالوقت يمر
    Bir sonraki dolunaya 11 gün kaldı. Saat işliyor. Open Subtitles بقى 11 يوماً على اكتمال القمر، الوقت يمر
    Bak, bu ufacık aşırı tepkini bölmekten nefret ediyorum, fakat saat işliyor. Open Subtitles أكره أن أقاطع ردة فعلك المتهورة ولكن الوقت يمر
    Ufak saat tik-tak işliyor. Open Subtitles الساعة تدق يا بــييت، الساعة تدق الساعة ذات العقرب الصغير
    Şimdi bu küçük kız için saat işliyor. Open Subtitles الآن الساعة اصبحت تدق قليلاً على هذه الطفلة
    Çünkü saat hepimiz için işliyor. TED لأن الساعة تدق بالنسبة لنا جمعيا
    Bence işliyor cünkü bilim adamları bir topluluk olarak birbirlerine bir etik ile bağlılar. TED حسناً، اعتقادي بأن العمل يسير لأن العلماء هم عبارة عن مجتمع مُلزم بالأخلاق.
    mükemmel işliyor... fakat hala kendi içimde kilitliyim Open Subtitles اشعر ان الكون يسير ولكن مازلت محبوسا داخل نفسي
    Şimdi aramazsın tabii ama zaman işliyor Kimmy ve ben Manhattan'daki tüm bekar zenginleri tanırım. Open Subtitles ليس الان على الأقل ولكن الوقت يمضي يا كيمي وأنا أعلم أن أغلى عازب يعيش في منهاتن
    Zaman işliyor kardeşim. Oyuna dahil olma vaktin geldi. Open Subtitles الوقت يمضي يا أخي، عليك التركيز في اللعبة.
    Planımız sorunsuzca işliyor. Zhao hiçbir şeyden şüphelenmedi. Open Subtitles خطتنا تسير بشكل جيد ، زاو لا يشك بشئ ابدا
    Doğaüstü senin üzerinden işliyor. - Ama seni kontrol etmiyor. Open Subtitles لديكِ صلاحية الدخول إلى عالم الخوارق أنتِ بمثابة قناة ينفذ من خلالها.
    Saat işliyor, ve onu canlı bulmak zorundayız. Open Subtitles الساعة تدقّ ، وعلينا أن نعيده على قيد الحياة
    Büyük oyun odasındaki ışıklar da kumarhanenin kalanı gibi işliyor. Open Subtitles الاضواء فى غرفة الريالتو تعمل بالضبط كباقى الاضواء فى الكازينو
    Fakat mürekkep lekeleri gerçekten bize ne anlatabilir ve bu test nasıl işliyor? TED ولكن ما الذي يمكن لبقع الحبر إخبارنا به فعلاً، وكيف يعمل هذا الاختبار؟
    Zaman aleyhimize işliyor, kardeşininki de öyle. Open Subtitles الوقت ليس في صالحنا ولا في صالح أخيك
    Kardeşliğin nasıl işlediğini çok iyi biliyorum ve şu an benim için işliyor. Open Subtitles أعلم بدقّة كيف يسري عمل هذه الأخويّة، وهي الآن تعمل لصالحي.
    Tamam kıpırdayın. Zaman aleyhimize işliyor. Open Subtitles . حسناً , لنمضي , الوقت يداهمنا
    Zaman işliyor Doktor. Open Subtitles الوقت يمرّ أيّها الطبيب.
    Her şey senden daha az yetenekli birinin mi yararına işliyor? Open Subtitles هل هناك شخص ما أقل موهبه منك حَصاد المنافعِ؟
    İşliyor... Open Subtitles .... جاري المعالجة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more