| İddia makamının suça dair teorisi kemikte yabancı maddeyi içermiyor. | Open Subtitles | نظرية الإدعاء حول الجريمة لم تتضمن الأمور الخارجية المتعلقة بالعظام |
| Savunma, iddia makamının masasının altında bu çantadan olduğuna dikkat çeker. | Open Subtitles | فليلاحظ المجلس أن ممثلة الإدعاء لديها واحد اخر تضعها تحت المنضدة |
| İddia makamının çağıracağı başka tanık var mı? | Open Subtitles | هل يريد الإدعاء أن يستدعى المزيد من الشهود ؟ |
| Ama iddia makamının bunu bilmesine gerek yok, değil mi? | Open Subtitles | ولكن الإدّعاء لا يحتاجون أن يعلموا ذلك، أليس كذلك ؟ |
| İddia makamının ve savunmanın belgelerini inceledik ama sormam gereken bazı sorular var. | Open Subtitles | لقد قمت بفحص الاوراق المقدمة من هيئة الادعاء والمحامون وهناك بعص الاسئلة اود طرحها |
| Avukat kutsal kitabı kullanarak sanık için bir avantaj sağlayacaksa iddia makamının bir itirazı yok. | Open Subtitles | إذا أمكن للمحامى أن يتقدم بقضية المدعى عليه من خلال استخدام الكتاب المقدس فإن الإدعاء لن يتخذ أى استثناء |
| İddia makamının dosyasında bazı uyuşmazlıklar bulduk. | Open Subtitles | لقد وجدنا بعض الأشياء الغريبة في قضية الإدعاء |
| İddia makamının tüm delilleri tatbik etmesi gerekmiyor mu? Chezniğin bürosunda iki saat bundan konuştuk. | Open Subtitles | أعني، أليس من المفترض أن يقدم الإدعاء جميع الأدلة؟ |
| Sayın Hâkim iddia makamının delillerine ancak zayıf denebilir. | Open Subtitles | عقاباً لها على ما تسببت به من مشكلات ـ حضرة القاضية الدليل الذي في حوزة الإدعاء ضعيف في أفضل الأحوال |
| Ayrıca, iddia makamının varsayımlarını araştıralım. | Open Subtitles | أيضاً دعونا نلقي نظرة على افتراضات الإدعاء |
| İddia makamının hikâyesi daha gerçekçi. | Open Subtitles | قصة الإدعاء تبدو وكأنها الحقيقة هناك وغد: |
| İddia makamının teorisi, müvekkilimin, eşini başka birisiyle yattığı için öldürdüğüydü. | Open Subtitles | نظرية الإدعاء ، أن موكلي قتل زوجته لأنها كانت تنام مع شخص آخر |
| Biliyorum, iddia makamının bu tavrının büyük kısmı daha uzun süreli bir sulh anlaşması kabul etmen için. | Open Subtitles | انا اعرف, الكثير من هذه المواقف من قِبل الإدعاء ليجعلك تقبل بإلتماس أعلى |
| Uzman görüşünüze göre, iddia makamının canlandırması doğru mudur? | Open Subtitles | إذًا، برأيك المختص، هل تصور الإدعاء دقيق؟ |
| Ön duruşma boyunca, iddia makamının kanıta dayanan sınırları iyi bir neden için oldukça düşüktü: | Open Subtitles | خلال جلسة الاستماع المبدئية كانت الأدلة التي قدمها الإدعاء قليلة جدًا وذلك لسبب وجيه |
| İddia makamının jüri seçiminde hatası yok. | Open Subtitles | ما من إشارة لسوء تعامل من قبل الإدعاء في مسألة اختيار هيئة المحلفين |
| İddia makamının görevinin sorumluları bulmak olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | ظننتُ بأن محامي الإدّعاء كرّس جهده للبحث عن المسؤولية |
| İddia makamının sırf delilerini sunması bile aylar sürebilir. | Open Subtitles | الإدّعاء لوحده يمكن أن يأخذ شهور فقط لتقديم حالتهم. |
| Kefalet kararımı vermeden önce, iddia makamının mahkemeye bir öneri sunmak istediği söylendi bana. | Open Subtitles | قبل أن أحكم بكفالة يقال لي بأن الإدّعاء ينوى تقديم دليل إلى المحكمة |
| O zaman ya iddia makamının iddiasını yerle bir etmek, ya da onlara yardım etmek üzereyiz. | Open Subtitles | ..حسنا نحن إما على وشك تدمير الادعاء للقضية أو نصنعه |
| Profesör, bulgularınızın iddia makamının tanığı Josh Mundy'nin kurbanı öldüren silahı ateşlediğini desteklediğini söylüyorsunuz? | Open Subtitles | إذن أنت يا بروفسور تعتقد بأنه متوافق أن ما يقوله شاهد الادعاء جوش ماندي بأن اطلاقه النار قتل الضحية ؟ أجل |
| İddia makamının cezanın hemen verilmesine itirazı var mı? | Open Subtitles | هل للإدعاء أي اعتراض على التعجيل بنطق الحكم؟ |