| Bana deli diyebilirsin, Ama iddiaya girerim senin bir yedek planın vardır. | Open Subtitles | دعوة لي مجنون, ولكن أنا الرهان كنت قد حصلت على خطة احتياطية. |
| İddiaya girerim babanda... senin kadar çirkindir. | Open Subtitles | أنا سوف الرهان بابي الخاص بك هو قبيح كما كما أنت. |
| Var mısın iddiaya? Hunter'a işe yaradığını söylemeliyim. | Open Subtitles | تريدين المراهنة ؟ يجب أن أخبر الصياد أنها فلحت |
| Yani bu olayin bir intihar- olayi olarak benimsediginize iddiaya girerim. | Open Subtitles | لذا إذا أنت تبحث عن دافع للإنتحار القات رهان واحد جيّد |
| İkisinin de şarabı oradan aldığına dair iddiaya var mısınız? | Open Subtitles | على ماذا تريد ان تراهن أنهم إشتروا النبيذ من هناك؟ |
| Yendiğime iddiaya girebilirsin. Yedi uzun yılın her anında. | Open Subtitles | انت الذى راهنت اننى هزمتك فى كل خطوة طوال السنين السبعة |
| İddiaya var mısın? 5 numara ile deliğe senden daha çok yaklaşacağım diyorum. | Open Subtitles | سأقول لك أمراً، أراهنك بـ50 يورو أنّ كرتي ستقترب من الراية بمضرب الـ5 |
| O zaman bu aptal iddiaya son verin, sahaya inin ve olan biteni kendiniz araştırın. | Open Subtitles | اذن بهذة الحال لم لا تقوم بإنهاء الرهان الغبي وتذهب للنبش بنفسك؟ |
| Bir bakireyle çıkıyorum, iddiaya girdim... | Open Subtitles | أواعد عذراء، وأشترك في ذلك الرهان لا بد أن يتوقف شيء ما |
| Karşılamalı. İddiaya girmeseydik çocuk ölecekti. | Open Subtitles | يجب، إن لم نكن أقمنا هذا الرهان كان ليموت الطفل |
| Var mısın iddiaya? Uyuşturucu taşıyor. | Open Subtitles | من يريد المراهنة على أنه يهرِّب المخدرات؟ |
| Bana bir bira daha borçlusun. Tüh be! Kimse seni kazanamayacağın bir iddiaya girmen için zorlamadı. | Open Subtitles | يبدو أنّك تدين لي ببيرة أخرى لم يجبرك أحد على المراهنة على شيء لا تستطيع الفوز به |
| Bardaki bir adamla iddiaya girip, mükemmel babayı oynamaya başlamıştı. | Open Subtitles | كان لديه رهان مع الرجال في الحانه وأصبح الوالد المثالي |
| ve sen beni bir iddiaya sokup kandırarak yüzüğü akşam olmadan geri aldın, hatırlıyor musun? | Open Subtitles | وأنت قمت بأستدراجى الى رهان وحصلت على الخاتم قبل أن يخيم الليل, أتذكر ذلك؟ |
| Ne kadarına iddiaya varsın, annem fark etmeyecek. | Open Subtitles | صحيح؟ كم تريد أن تراهن بأن أمي لن تلاحظ؟ |
| İddiaya varım ki, Cylonlar onu da kontrol altında tutuyordur. | Open Subtitles | يمكنك ان تراهن ان السيلونز سيحصلون عليه ايضا |
| Yakalanacağına dair iddiaya girmiştik, gördüğün gibi ben kazandım! | Open Subtitles | أحضرت لك هذا لقد راهنت بأنهم سيمسكونك و ربحت |
| 50 dolarına iddiaya girerim bugün bizle bu yüzden buluşmak istedi. | Open Subtitles | أراهنك بـ50 دولار أنّ هذا هو سبب رغبته في لقائنا اليوم |
| benimle iddiaya girme.pişman olabilirsin belki de istediğim budur. | Open Subtitles | لا تراهني مَعي، أنت قَد تندمين لَرُبَّمَا هذا ما اريدة |
| Jason'la sana hangimiz yaptıklarımızı unutturup seni tekrar yatağa atacak diye iddiaya girdik dersem? | Open Subtitles | ماذا لو اخبرتك اننى وجايسون بدأنا رهاناً من سيجعلم تنسين ما فعلناه بك ويعبث بعقلك وجسدك من جديد |
| Yine de bire beş iddiaya girerim, birkaç gün içinde öldürülmeyeceğim. | Open Subtitles | ولكنى اراهن واحد لخمسة, اننى لن اُُقتل فى الايام القليلة القادمة |
| Havasına iddiaya girelim bari? ! Tanrım, Marshall! | Open Subtitles | لمذا لا نراهن فقط على الهواء بالله عليك يامارشال |
| Demek ben kutsal bir yemin etmişken üzerime iddiaya girdiniz? | Open Subtitles | إذاً... تراهنت عليّ عندما أقسمت من الإمتناع؟ |
| Ona iddiaya girdiğimizi söylüyordum. | Open Subtitles | إنني فقط اخبرها أننا نقوم برهان |
| Her şeyine iddiaya girdik. 6 hafta sonra mezuniyet geçişinde en öndeydi. | Open Subtitles | أخذ الرهانات وكل شيء ستة أشهر بعدها وكان قائدٌ استعراض التخريج |
| Evsiz bir adam plakayı almış, iddiaya göre arkadaşının kaçırıldığını gördüğü sırada. | Open Subtitles | لقد حصل مُتشرد على رقم لوحة السيارة عندما شاهد واقعة إختطاف صديقه المزعوم |
| Annesinin kamyon altında kalmasına bile iddiaya girer o! | Open Subtitles | سوف يراهن على والدته ان تصدم بواسطة شاحنه |