"idrak" - Translation from Turkish to Arabic

    • فهمها
        
    • الإدراك
        
    • فهمه
        
    • الإدراكية
        
    • التكيف على
        
    • على الادراك
        
    Bu odadaki herkes idrak edemediği akılcı çözümlerle örtbas edemediği olaylara şahitlik etti. Open Subtitles لا يستطيع فهمها ناهيك عن شرحها بأسلوب عقلاني
    Bu odadaki herkes idrak edemediği akılcı çözümlerle örtbas edemediği olaylara şahitlik etti. Open Subtitles كل شخص بهذه الحجرة شاهد أحداث لا يستطيع فهمها ناهيك عن شرحها بأسلوب عقلاني
    İdrak davranışı, işin aslı negatif düşünceni değiştirerek hissettiklerini değiştirebilirsin. Open Subtitles سلوكية الإدراك الموضوع هو أنك يُمكنك تغيير طريقة شعورك بطرح تفكيرك السلبى جانباً
    Bir başkasının cinsel dürtüleri oldu. Bazıları farkındalık ve idrak belirtileri gösteriyor. Open Subtitles وهناك إيضاً من ظهرت عليهم علامات الإدراك والإعتراف
    Bu senin idrak edemeyeceğin bir yakınlık seviyesi. Open Subtitles .هذا المستوي من العلاقة الوطيدة لا يسعك فهمه
    Hayır, sadece küçük bir idrak ödevi yapıyordum. Open Subtitles كلا, أنا فقط أقوم بالواجب المنزلى عن الإدراكية
    Yani bir derdin mi var, küçük bir kız gibi sızlanıyor musun, veya yaşadığı yerde yiyecek olmadığını idrak edemeyen bir Somalili gibi? Open Subtitles أتواجه مشكلة كالفتاة الصغيرة أو كالصوماليين الذين لا يمكنهم التكيف على أن لا طعام لديهم؟
    Gerçek idrak kabiliyetine sadece erkekler sahip. Open Subtitles فقط الرجال لديهم القدرة على الادراك الصحيح
    Eğer canlı biriyle ya da herhangi biriyle konuşmaya çalışırsan sen ve ailen, idrak edemeyeceğin şekilde acı çekersiniz. Open Subtitles لو حاولتِ الاتصال بها، أَو أيّ شخص آخر، أنتِ وعائلتكِ ستعانين بطُرّق لا يمكنكِ فهمها.
    Başkan Bey, idrak edemediğim bir nedenden ötürü DEFCON 3'te takılı kalmışız. Open Subtitles لأسباب لا أستطيع فهمها يا سيدي الرئيس فسنظل في حالة الاستعداد الدفاعي رقم ٣.
    Tüm gezegenler içinde sadece birkaç kişi bunu idrak edebilir. Open Subtitles الكواكب بأكملها بطرق لا يستطيع سوى عدد قليل من الناس فهمها
    Asla tam olarak idrak edemeyeceğimiz bir güç bu. Open Subtitles انها قوة لن نتمكن من فهمها بالكامل
    İdrak ötesi sebeplerden ötürü daha hançeri bile olmayan yaşlı bir bunağın tavsiyesine uyduk. Open Subtitles -لاسباب لا استطيع فهمها اتبعنا نصيحة عجوز خرف بلحية عفنة الذي لا يحمل سيفا و يجول بلباس نومه
    Kuvvetten düştüğümüzü göreceğiz, kimimiz idrak yetersizliğiyle karşılaşacak yapmak istediklerimizi yapamayacak, kendimize bakamayacak hale geleceğiz. TED سنرى تدهورًا في القيام بوظائفنا اليومية، وسيعاني البعض منا من انخفاض في الإدراك وسنكون غير قادرين على العناية بأنفسنا للقيام بأمور نرغبُ القيام بها
    Bay Tavşan der ki "idrak anı" "İdrak ettiğin o an bin duaya bedeldir." Open Subtitles الأرنب يقول "لحظة الإدراك "لحظة الإدراك تعادل ألف صلاة
    sonra birden durumu idrak ettim. Open Subtitles ثم راودني هذا النوع من الإدراك
    Doktor ve idrak davranışı üzerine uzmanlaşıyor. Open Subtitles إنها مُتخصصة فى سلوكية الإدراك
    Bütün o çift noktalar, sesler yüzünden idrak etmek gerçekten imkansızdı. Open Subtitles وبسبب علامات التشكيل والأصوات.. كان من الصعب فهمه
    Tıp bilimi onların idrak edemeyecekleri kadar gelişti. Open Subtitles لقد تطورت العلوم الطبية بشكل لا يُمكنهم فهمه
    Tüm idrak kontrolörleri için doğrusal olmayan transformasyonu kullanıyorsun. Open Subtitles هل ستستعملين التحويل اللاخطي لكل أجهزة السيطرة الإدراكية
    Bıçaklama haricinde, ek olarak, idrak kabiliyetinde eksikliğe yol açabilecek, geçmişte oluşmuş bir hasar buldum. Open Subtitles بالإضافة لجرح الطعنة لقد وجدتُ ضرر دماغي سابق الذي قد يكون أضر بالوظائف الإدراكية
    Yani bir derdin mi var, küçük bir kiz gibi sizlaniyor musun, veya yasadigi yerde yiyecek olmadigini idrak edemeyen bir Somalili gibi? Open Subtitles أتواجه مشكلة كالفتاة الصغيرة أو كالصوماليين الذين لا يمكنهم التكيف على أن لا طعام لديهم؟
    Gerçek idrak kabiliyetine sadece erkekler sahiptir. Open Subtitles فقط الرجال لديهم القدرة على الادراك الصحيح

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more