| Kutsal yeminime ihanet ettim. 12 yıl önce. | Open Subtitles | لقد خنت اليمين الرسمي الذي قمت به منذ 12 عاماً |
| Beni seven tek erkeğe, benimle evlenmek isteyen adama ihanet ettim. | Open Subtitles | و خنت الرجل الذي كان يرغب الزواج بي الرجل الوحيد الذي أحبني |
| Senin güvenine ihanet ettim ama bunu ilişkimizi korumak adına yaptım. Bu bana çok daha önemli göründü. | Open Subtitles | لقد خنت ثقتك لقد فعلت هذا لكي أحافظ على علاقتنا و هذا أكثر أهمية لي |
| Kendi kardeşime, öz kardeşime para yüzünden ihanet ettim. | Open Subtitles | لقد خُنت أخي الوحيد من أجل المال |
| Seni kırdım, ihanet ettim, beni azarla, bana bağır ya da başka bir şey. | Open Subtitles | لقد جرحتك لقد خنتك إذن أصرخ علي أو عاتبني أرجوك |
| Sana dünyaları sunmuştum ama, ilk sınavımda güvenine ihanet ettim. | Open Subtitles | قدمتُ لك كل شي ولأول أختبارٍ لي خنتُ ثقتك |
| Aileleri kurtarmanın tek yolunun bu olduğuna inanarak insanlara ihanet ettim! | Open Subtitles | قمت بخيانة اشخاص معتقد ان هذا هو السبيل الوحيد لإنقاذ العائلات |
| Zaten buraya gelerek halkıma yeterince ihanet ettim. | Open Subtitles | لقد خنت شعبي بما فيه الكفاية بمجرد مجيئي إلى هنا. |
| Evet. Yargıç bana böyle açıkladı. Kamu güvenine ihanet ettim. | Open Subtitles | اجل فعلت , كما شرحها لي القاضي فقد خنت ثقة العامة |
| Annie'nin güvenine o kadar çok ihanet ettim ki. | Open Subtitles | لقد خنت ثقة آني مرات عديدة أكثر من ان اعترف بذلك |
| O doğru olduğuna inandığı şeyi yapıyordu ama ben senin güvenine ihanet ettim. | Open Subtitles | لقد كانت تعمل ما كانت تظنه صحيحاً، لكنني أنا من خنت ثقتك. |
| Ben kızına bir kez ihanet ettim, sense hayatın boyunca onu görmezden geldin. | Open Subtitles | أنا خنت ابنتك مرة وأنت تجاهلتها طوال حياتك |
| Aynı fikirde olmasak bile ben bir arkadaşıma ihanet ettim. | Open Subtitles | ربّما لم نتقابل عين لعين ولكني فقط خنت صديقي |
| Senin için kendimi ortaya attım. Tanrıya, herkese ihanet ettim. | Open Subtitles | لقد جازفت من أجلك, خنت الإله من بين الجميع |
| Raymond'a ihanet ettim, ve şimdi benimle ne yapacağını bilmiyor. | Open Subtitles | (خُنت (ريموند والآن لا يعلم ماذا يُمكنه أن يفعل بي |
| Raymond'a ihanet ettim, ve şimdi benimle ne yapacağını bilmiyor. | Open Subtitles | (خُنت (ريموند والآن لا يعلم ماذا يُمكنه أن يفعل بي |
| Deli olduğum için sana ihanet ettim ve deli olduğum için... kalbimde bir parça bile acıma... ve pişmanlık olmadan sevinip zaferle gidişini izliyorum! | Open Subtitles | ولأننى مجنونة, فقد خنتك, ولأننى مجنونة... ف فانا فرحانة من كل قلبى دون الشعور بأى ذرة من الشفقة عليك |
| Sırf bu yüzden, savunduğum bütün prensiplerime ihanet ettim. | Open Subtitles | ولأجل ذلك، خنتُ كل مبدأ كافحت لأجله فيما مضى |
| Çünkü büyük bir adama ihanet ettim, bana güvenmişti, ...beni sevmişti hem de çok. | Open Subtitles | لأننى قمت بخيانة رجل عظيم وثق بى أحبنى أكثر من أى شئ |
| Amerikan askerlerine ihanet ettim. | Open Subtitles | قمتُ بخيانة جنود أمريكيين |
| Sen ona kafa tuttun, ben de ihanet ettim. | Open Subtitles | أنت تحديته و أنا خنته |
| Güvenine ihanet ettim. Seni bu yola ben soktum. | Open Subtitles | لقد خُنتُ ثقتكِ، حين وجهتكِ لهذا الطريق. |
| Ve ona söylemek istediğim şeyi söyleyemediğim için New York yeminime ihanet ettim. | Open Subtitles | وخنت هويتي النيويوركية بعدم إخباره -بموقفي تجاهه |
| 6 ay sonra ona ihanet ettim. | Open Subtitles | بعد ست أشهر قمت بخيانتها |
| Ne dostlarıma, ne sana ihanet ettim. | Open Subtitles | لم يسبق أن قتلت أحداّّ ولم أغدر بصديق |
| Yayıncıların şifresi olmadan asla gerçek kitabınızı basamazdınız, ve bende numaradan size ihanet ettim. | Open Subtitles | استحالة تقدروا تطبعوا نسختكم من الكتاب من غير كلمة المرور الخاصة بالناشر وبالتالى ادعيت انى خنتكم |