| Bugün, Tesla'nın çalışmasındaki sorunları gidermemiş olması ihtimaline karşın önlemler alarak makineyi denedim. | Open Subtitles | اليوم جربت الآلة متخذا تدابيري في حال أخفقت الآلة مجددا |
| Uğraması ihtimaline karşın birimiz yanında kalsa iyi olur. | Open Subtitles | ، في الحقيقة من الأفضل أن أحدنا يبقى معكِ الليلة في حال ان جاء هو إلى هنا |
| İşlerin kötüye gitme ihtimaline karşın burada, kaçış arabasında dur. | Open Subtitles | ابقي هنا في حال تطورت الامور وكوني سيارة النجاه |
| Baban senin aniden gelme ihtimaline karşın... - ikinci bir video hazırlatmış. | Open Subtitles | حضّر والدك شريطاً ثانياً تحسباً لمجيئك فجأة |
| Kafamı betona sert çarptığım için sarsıntı ihtimaline karşın bir gece tutmak istiyorlar. | Open Subtitles | لقد صدمت رأسى على الأرض بشكل كبير لذا فهم يُريدون الإبقاء علىّ للمساء فى حالة ما إذا كان لدىّ إرتجاج |
| Geri dönme ihtimaline karşın iki kişinin geçidi korumasını istiyorum. | Open Subtitles | أريد رجلان يظلوا كي يحموا البوابة في حال ان الدائرة عاودت الإتصال |
| Eğer istersen, memnuniyetle etrafı seninle birlikte kolaçan eder bir yeri atlama ihtimaline karşın ben olsam nereye saklardım sana gösterebilirim. | Open Subtitles | والآن لو رغبت سأكون أكثر من سعيد بالتمشي معك لأريك أين قد تخفي لغماَ في حال أن قد يكون مكان ربما يفوتك |
| Kaçağımızın internet yoluna başvurma ihtimaline karşın İnternet Çocuk Koruma Servisi daha sıkı önlemler aldı. | Open Subtitles | الوكالة وضعت عدد من الأشخاص للصفحات الخاصة بالأطفال في حال سجل دخوله للأنترنت |
| İşlerin plana göre gitmeme ihtimaline karşın sistemde daima bir yedek alternatif bulundururuz. | Open Subtitles | لهذا نبني مرونة بالنظام في حال ما حدثت أمور خارج الخطة |
| Kutup ayılarının yaklaşma ihtimaline karşın güçlü tüfeklerini hazır tutuyorlar. | Open Subtitles | وهم متاهبون مع بنادقهم العالية الدقة في حال قررت الدببة القطبية الاقتراب |
| Kaybolma ihtimaline karşın ismini her şeyin üstüne yazman gerekir. | Open Subtitles | انت يجب انت تكتب اسمك على كل شئ فقط في حال فقدتهم |
| Sizinkiler tarafından izlenme ihtimaline karşın konuşmayı kısa tutacağım. | Open Subtitles | سأنهي الأمر سريعاً في حال كان جماعتك يراقبونك |
| İşlerin plâna uygun bir biçimde gitmeme ihtimaline karşın bunları söylemek istedim. | Open Subtitles | أريدك أن تعلم هذا فقط تحسباً بأن لا تجري الأمور كما هو مخطط لها |
| Kapıya kilit vuracağım, sadece tekrar yürümesi ihtimaline karşın. | Open Subtitles | ... سأضع قفلاً على الباب تحسباً لعودتها ثانية |
| Patrick'in bir şey deneme ihtimaline karşın oraya bir ajan koydum. | Open Subtitles | لقد وضعت عميلا هناك في حالة ما إذا حاول (باتريك) فعل شيء ما |
| Değiş-tokuş sırasında virüsün yayılma ihtimaline karşın karantina alanı oluşturmalarını söyle. | Open Subtitles | افرضا منطقة حجر صحى فى حالة اذا انتشر الفيروس |
| Yanılıyor olman ve anlaşmayı imzalaması ihtimaline karşın, tehdidinizi tamamlamaya hazır olacak mısınız? | Open Subtitles | حسناً , فقط فى حالة كونك مخطئاً و وقّع الإتفاقية هل ستكون على إستعداد لتنفيذ تهديدك ؟ |
| Polislerin geri gelme ihtimaline karşın bizi öldürmeyecektir. | Open Subtitles | إنه بحاجة إلينا على قيد الحياة في حالة أن الشرطة عادت |
| Eski evine dönememe ihtimaline karşın al sana yeni ev hediyesi. | Open Subtitles | حسناَ في حالة ما لم تستطيعي الذهاب للمنزل بهذه السرعة إليك هدية منزل آمن |
| Fakat bir şeyler olma ihtimaline karşın belki Marcus Pike'ın binada olduğunu bilmen gerekir diye düşündüm. | Open Subtitles | لكن بإحتماليّة أنّ هُناك شيء يجري، ظننتُك تودّ أن تعلم أنّ (ماركوس بايك) في المبنى، |
| Başarılı olamama ihtimaline karşın, siz elinizden geleni yapmaya devam edin. | Open Subtitles | استمر فى عمل ما يمكنك فعله فى حالة لو فشلت أنا |