| Onlar buna ihtiyaçları olduğunu düşünüyorlar, peki biz onları korudukları? | TED | يعتقدون أنهم يحتاجون لذلك, ماذا عنا نحن البقية الذين يدافعون عنا؟ |
| İhtiyaç duyulma ihtiyacın o kadar güçlü ki insanlar ne isterlerse, neye ihtiyaçları varsa neye ihtiyaçları olduğunu düşünüyorlarsa veriyorsun. | Open Subtitles | حاجتك لأن يحتاجك الناس كبيرة لدرجة أن تعطي الناس ما يريدون ما يظنون أنهم يحتاجون |
| Pilottan çok teknisyene ihtiyaçları olduğunu söylemelilerdi. | Open Subtitles | كان يجب أن يقولوا ذلك أنهم بحاجة إلى فني مفاصل أكثر من حاجتهم لطيارين |
| Sonra fark etmeye başladım. Belki onlar da bana ihtiyaçları olduğunu fark edeceklerdi. | Open Subtitles | لذا بدأ ألاحظ أنهم قد يدركون أنهم بحاجة لي |
| Kimsenin ölmediğinden emin olmak için birisine ihtiyaçları olduğunu söyledi. | Open Subtitles | أخبرني أنهم كانوا بحاجة لشخص يحرص ألّا يموت أحد. |
| Onun vereceği bilgilere ihtiyaçları olduğunu söylediler. | Open Subtitles | لقد قالوا بأنهم بحاجة إلى أخذ معلومات منها |
| Sana üst katta ihtiyaçları olduğunu söylediler. | Open Subtitles | أُخبرتُ أن أقول لك أنهم يحتاجون عودتك للطابق العلوي. |
| Yardıma ihtiyaçları olduğunu mu düşünüyorsun? | Open Subtitles | أتعتقد أنهم يحتاجون مساعدتك؟ |
| Bazı öğrenciler yardıma ihtiyaçları olduğunu söyleyemeyecek kadar utangaçtı. | Open Subtitles | بعض من طلابها شعروا بالحرج أنهم بحاجة إلى المساعدة لذلك هي أبقت الأمر سراً |
| Sana ihtiyaçları olduğunu düşünüyorlar. | Open Subtitles | يظنون أنهم بحاجة لكم. |
| İşleri yoluna koymak için biraz uzak kalmaya ihtiyaçları olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لقد قالت أنهم كانوا بحاجة لبعض المساحة لترتيب الأمور. |
| Yani çocukları uyuşturucuya ihtiyaçları olduğunu düşündürmek, sonra bağımlılığın düşman olduğunu ve bedelinin yüksek olduğunu fark etmelerini sağlamak. | Open Subtitles | الطريقة اللتي جعلت الأطفال يعتقدون بأنهم بحاجة للمخدرات و بعد ذلك إخبارهم بأن |