| Dinle, Sınıfı boşver. Sana ihtiyacımız olmadığını söylemiştim. | Open Subtitles | إسمع، لاتقلق حول الصف أخبرتك بأننا لسنا بحاجة إلى درس |
| Kimseye ihtiyacımız olmadığını aslında kendi kendimize... bakabileceğimiziöğrendik... her zaman olduğu gibi. | Open Subtitles | و قد إكتشفنا بأننا لسنا بحاجة لشخص يهتم بنا لأننا نستطيع أن نهتم بأنفسنا خير إهتمام شكراً لكما جميعاً |
| Shenoy efendim, açıkça bilgisayara ihtiyacımız olmadığını söyledi. | Open Subtitles | سيد شينوي أعطانا تعليمات واضحة ونحن لسنا بحاجة لكمبيوتره |
| Kusura bakmayın ama, Bay Dannon, bu arama kararı izninize ihtiyacımız olmadığını söylüyor. | Open Subtitles | مع كل إحترامى يا أستاذ دانون هذه المذكره تعنى أننا لا نحتاج إذنك |
| Artık bir yargıca ihtiyacımız olmadığını anlayacaksın. | Open Subtitles | أنت ستفهم نحن لا نحتاج حقا قاض على أية حال. |
| Burda olmaya ihtiyacımız olmadığını söylemek istiyorum. | Open Subtitles | أسمح إلى أن أقول أننا لا نحتاج أن نكون هنا |
| Onlara yardıma ihtiyacımız olmadığını, sadece biraz hava aldığımızı söyleyin. | Open Subtitles | أخبرهم نحن لانحتاج للمساعدة نحن فقط نأخذ بعض الهواء |
| O havalı müteahhite ihtiyacımız olmadığını söylemiştim. | Open Subtitles | أترين , أخبرتكِ اننا لسنا بحاجة لتوظيف ذاك المقاول الفاخر |
| Ve ona ihtiyacımız olmadığını ben söyleyene kadar öyle kalacak. | Open Subtitles | وقال انه ذاهب _ إلى البقاء على هذا النحو حتى أقول أننا لسنا بحاجة له بعد الآن. |
| Sanırım bu yüzden tatile ihtiyacımız olmadığını söylüyorlar. | Open Subtitles | أعتقد لهذا قالوا أننا لسنا بحاجة لعطلات |
| Çünkü ona ihtiyacımız olmadığını anladı. | Open Subtitles | لقد أدركَ بأننا لسنا بحاجة له. |
| Eddie, yardımınıza ihtiyacımız olmadığını söylüyor. | Open Subtitles | ادي" يقول انه لسنا بحاجة الى مساعدتك" |
| Eddie sizin yardımınıza ihtiyacımız olmadığını söylüyor. | Open Subtitles | إيدي) يقول أننا لسنا) ! بحاجة لمـُساعدتكِ |
| Her zaman ona ihtiyacımız olmadığını söylerdin. | Open Subtitles | -أجل، لطالما قلتِ أننا لسنا بحاجة إليها . |
| Burda olmaya ihtiyacımız olmadığını söylemek istiyorum. | Open Subtitles | أسمح إلى أن أقول أننا لا نحتاج أن نكون هنا |
| Kimsenin yardımına ihtiyacımız olmadığını ve kendi yağımızda kavrulduğumuzu söylüyorsun ama sendeki iç huzur bende yok, Kevin. | Open Subtitles | دائما تقول لا نحتاج الى مساعدة لكنني لا أفكر مثلك |
| Öbür çalışanlara ihtiyacımız olmadığını düşünmeye başIıyorum. | Open Subtitles | حسناً، لقد بدأت أفكّر أننا لا نحتاج جميع أيادي المزارعين الأخرى |
| Kamyonete ihtiyacımız olmadığını biliyorum, ama o, ailenin bir parçası gibi | Open Subtitles | اعرف بأننا لا نحتاج لتلك الشاحنة، لكن... كأنها جزء من العائلة. |
| Sana kiracıya ihtiyacımız olmadığını söylemiştim. | Open Subtitles | لقد أخبرتك اننا لا نحتاج إلى مستأجرين , حسنا؟ |
| Birbirimizi görmek için, bir nedene ihtiyacımız olmadığını hallettik sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت أننا إتفقنا أننا لانحتاج لمبرر لزيارة بعضنا البعض |