| Benin bir işe ihtiyacım olduğunu düşünüyor. Bir adam böyle yapar. | Open Subtitles | إنه يعتقد أنني بحاجة للعودة إلى وظيفتي هذا ما يفعله الرجل |
| Yıllar önce, sonunda bir problemim olduğunu anladım ve yardıma ihtiyacım olduğunu biliyordum, Yardım istemekten çekiniyordum. | TED | منذ سنوات مضت، عندما أدركت أخيراً أنني أعاني من مشكلة وعلمت أيضاً أنني أحتاج للمساعدة، كنت خائفاً جداً من طلبها. |
| Sana arabaya bu gece ihtiyacım olduğunu söylemeyi unuttum. | Open Subtitles | إذن , لقد نسيتُ أن أخبرك أني بحاجة لليسارة هذه الليلة |
| -Anlıyorum ama buna ihtiyacım ...olduğunu nereden çıkardın? | Open Subtitles | حسنا ، و من قال لك أني أحتاج إلى توسع في هذا الأفق؟ |
| Böylece arkadaşım yardıma ihtiyacım olduğunu anladı ve bana yardım sağladı. | TED | وعرف أنني أريد مساعدة وقد أحضر لي مساعدة |
| Çok güzel. Sana bekar bir anne olduğum için yardıma ihtiyacım olduğunu da söyledi mi? | Open Subtitles | هل قال لك أيضا أنّي أحتاج المساعدة لأنّي أم عزباء |
| Hapishaneden çıkmak için anahtarlara ihtiyacım olduğunu mu sanıyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقد أنني بحاجة لمفاتيح للخروج من السجن؟ |
| Yardıma ihtiyacım olduğunu düşünen ikinci kişisin bugün. Ama yok. | Open Subtitles | أنت ثاني رجلُ اليوم الذي يعتقد أنني بحاجة للمساعدة، لا أريد |
| Fakat sanırım babam bir şeye daha ihtiyacım olduğunu düşünmüş FIONA! | Open Subtitles | ولكن أظن أن أبي أعتقد أنني بحاجة لشيء واحد |
| Çok şey öğrendim ve gerçekten çoğu insan gibi sekiz saat derin uykuya ihtiyacım olduğunu öğrendim. | TED | تعلمت الكثير، ووجدت أنني أحتاج فعلاً، كمعظم الناس، إلى ثماني ساعات من النوم. |
| İmkansız. Onlara, normal iş yapma süreme ihtiyacım olduğunu söyle. | Open Subtitles | لا مستحيل أخبريهم أنني أحتاج إلي فترة راحة |
| İşte bir çikolata... Çılgın kaçıkların oyuna ihtiyacım olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | تفضّلي شيكولاتة ، أنا لا أعتقد أنني أحتاج إلي صوت فتاة مجنونة |
| Beni aramadın. Acil paraya ihtiyacım olduğunu biliyordun. | Open Subtitles | أنت لم تتصل رغم أنك تعلم أني بحاجة إلى المال |
| İnsanlarımı ziyarete geliyordum. Silaha ihtiyacım olduğunu düşünmedim. | Open Subtitles | كنت قادمة لزيارة قومي لم أعتقد أني بحاجة لسلاح |
| Makyajdan daha fazlasına ihtiyacım olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت أني أحتاج إلى مساعدة على أكثر من تبرجي |
| 20 saniye öncesine kadar ihtiyacım olduğunu sanmıyordum. | Open Subtitles | حسناَ حتى عشرين ثانية مضت لم أعتقد أنني أريد واحداَ |
| Biraz daha fazlasına ihtiyacım olduğunu söylemek için aramıştım onu. | Open Subtitles | اسمع، لقد اتّصلتُ به لأخبره أنّي أحتاج بعض المال. |
| Derse ihtiyacım olduğunu düşünmüyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أني أريد محاضرة في الوقت الحالي |
| Bana çift kişilik yatak almıyorsun çünkü neden ihtiyacım olduğunu anlamıyorsun | Open Subtitles | لكنكِ لن تبتاعين لي فراشاً مزدوجاً لأنكِ لا تفهمين حاجتي له |
| Ray, göğüs estetiğine ihtiyacım olduğunu düşünmüyorsun, değil mi? | Open Subtitles | إذاً راي أنت لا تظن انني بحاجة لعملية تضخيم أثداء أليس كذلك؟ |
| - Joseph'e, arabaya ihtiyacım olduğunu söyle. | Open Subtitles | برفقة فتاة من سان فرانسيسكو أخبري جوزيف أنني سأحتاج السيارة |
| Ona düşünmem için biraz zamana ihtiyacım olduğunu söyledim ve direkt buraya geldim. | Open Subtitles | لقد أخبرته أنّني بحاجة لبعض الوقت للتفكير في الأمر وقدمت إليكِ بعدها مباشرةً |
| - Öyle mi? - Evet! En azından bir saate ihtiyacım olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | أجل، تعرفين أنّي بحاجة إلى إنذار مسبق بساعة |
| Baba, eğer bana İsa'ya falan ihtiyacım olduğunu söyleyeceksen, hiç konuşma. | Open Subtitles | ابي, اذا كنت ستخبرني اني احتاج المسيح, من فضلك لا تقول |
| Ama hayallerimi gerçekleştirmek için süper güçlere ihtiyacım olduğunu biliyordum. | TED | وكنت اعلم انني احتاج الى بطل خارق لكي يحقق لي حلمي |
| Kesinlikle geçen sefer sattığının aynısına ihtiyacım olduğunu söyledim. | Open Subtitles | لقد أخبرتك علي الهاتف ، بأني أريد ما بعته لي في المرة السابقة |