| Bu kısa vadeli çözüm, ama bir de uzun vadeli çözüme ihtiyacınız var. | TED | هذا هو الحل على المدى القصير ولكنها تحتاج أيضا إلى حل طويل الأجل. |
| Kesinlikle yok. Fakat birisinin sizin adınıza ayarlamasına ihtiyacınız var. | Open Subtitles | أنت بالطبع لا تحتاجنى لكنك تحتاج من يضبط الحل لك |
| Eğer asilerin hepinizi öldürmesini istemiyorsanız benim gibilere ihtiyacınız var. | Open Subtitles | واذا أردت ألا يقتلوك هؤلاء الثائرون ، تحتاج لرجل مثلي. |
| Ne duymaya ihtiyacınız var? Eve gidin, karınıza sorun, neye ihtiyacı var? | TED | مالذي تحتاجون سماعه؟ عد إلى بيتك، إلى زوجتك اذهب واسألها، ماذا تحتاج؟ |
| Selam. Muhtemelen yardıma ihtiyacınız var, değil mi? - Hayır. | Open Subtitles | مرحباً , من المحتمل أنكِ تحتاجين مساعدتي أليس كذلك ؟ |
| Biz tüm cellat daha iyi bir sınıf , ihtiyacınız var demektir. | Open Subtitles | فهذا يعني أننا بحاجة إلى فئة أفضل من الجلادين، هذا كل شيء |
| Tahmin edeyim, ülkenizden para çıkarmak için yardıma ihtiyacınız var. | Open Subtitles | دعني أحزر : تحتاج لمساعدة في نقل أموال لدولتك ؟ |
| Bence eyalet ve Washington düzeyinde sizin için lobi yapacak birine ihtiyacınız var. | Open Subtitles | اعتقد انك تحتاج لشخص يساعدك في الضغط على مستوى الولاية ومن ثم الحكومة. |
| Sayın Başkan, bu adamları yakalamak için ek kaynağa ihtiyacınız var. | Open Subtitles | سيادة الرئيس , تحتاج إلى مصادر إضافية للقبض على ذلك الرجل |
| Bay Waits'in diğer cesetlerin nerede tutulduğuna dair söyleyeceklerine ihtiyacınız var. | Open Subtitles | تحتاج السيد ينتظر ان اقول لكم حيث يتم دفن الجثث الأخرى. |
| Okuyamıyorsanız ne ona, ne de bana ihtiyacınız var o zaman. | Open Subtitles | إذا كنت لا تستطيع القراءة، أنت لا تحتاج إليها، وليس أنا. |
| Birlikte çalışmak için bir sürüye ihtiyacınız var. Orada 64-65 yaşındakilere ihtiyacınız var, | TED | انت تحتاج فرق تتكاتف سوية انت تحتاج الى الرجال ابناء ال64 و 65 عاماً |
| Temiz havluya ihtiyacınız var mı diye sormak için uğradım. | Open Subtitles | فقط مررت لأرى إن كنتم يارفاق تحتاجون بعض المناشف الجديدة. |
| Bu düzeydeki işgücü piyasasında, boş saatler için bir pazara ihtiyacınız var. | TED | عند هذا المستوى من سوق العمل، ما تحتاجون إليه هو سوق عمل لساعات الفراغ. |
| Doğal olarak meydana gelen bozunmayı önlemek için havasız bir ortama ihtiyacınız var. | TED | تحتاجون الى شيء مثل بيئة لا هواء فيها لكي تمنعو التحلل الذي كان ليحدث طبيعيا |
| Bu yüzden buraya geldim. Başarılı bir avukata ihtiyacınız var. | Open Subtitles | هذا ما جئت من اجله هنا انت تحتاجين الى محامى متفرغ |
| Fakat şu an için, ağlayıp sızlanmaktan çok hayatta kalmaya ihtiyacınız var. | Open Subtitles | ولكن الان, انت تحتاجين الى طريقة للعيش اكثر من التعاطف. |
| - Hayır, hiç sanmıyorum. Bu 9 milyona ihtiyacınız var. | Open Subtitles | لا، لن تفعلوا، أنتم بحاجة إلى هذه الـ9 ملايين دولار |
| Eğer içeride gömülülerse bize ihtiyacınız var, ki içeride mi onu da bilmiyoruz. | Open Subtitles | سوف تحتاجان إليها لو كان مدفوناً هنا، الذي لا أعرف لو كان هنا. |
| Bu makineyi çalıştırmak için çok ama çok insana ihtiyacınız var. | TED | و حتى تعمل هذه الآلة، ستحتاج الى الكثير من البشر. |
| Eğer söylememi istiyorsanız, efendim, tahminimden daha çok bana ihtiyacınız var. | Open Subtitles | إذا احتجتني أن أخبرك يا سيدي، فأنت تحتاجني أكثر مما أظن. |
| Bana yarın 8'de ihtiyacınız var. | Open Subtitles | الامر لايستحمل الاسبوع القادم انت بحاجتي في الثامنة صباح الغد |
| Siz dinlenin ve biraz şarap için. İkisine de ihtiyacınız var. | Open Subtitles | أبقي هنا وأسترح وتناول بعض الخمر انا متأكد أنك بحاجه للأثنين |
| Galiba biraz daha zamana ihtiyacınız var. | Open Subtitles | أَحْزرُ أنت فقط تَحتاجُ لإسْتِغْراق الوقتِ الأكثرِ. |
| Hepimiz anlaştık ve bence şu an bana ihtiyacınız var. | Open Subtitles | والأن جئنا جميعاً لنحتفل واعتقد انكم تحتاجونني في الوقت الحالي |
| Bu durumda da sizin,.. Bir tane aşağı kata, bir tane de yatak odanızda klimaya ihtiyacınız var. | Open Subtitles | الآن ما تحتاجينه, هو وحدة تبريد هنا في الأسفل |
| Yalnızca bir mililitre kana ihtiyacınız var bir de oldukça basit bir alet düzeneğine. | TED | ستحتاجون فقط لملليتر واحد من الدم ومجموعة بسيطة نسبيا من الأدوات. |
| Bu yüzden, küçük şehir merkezlerini birbirine bağlayan otoyollar, trenler gibi her şeye ihtiyacınız var. | TED | لذلك، فما تحتاجونه هو الطرق السريعة، والقطارات، وأي شيء يربط مراكز البلدة الصغيرة معًا. |
| Tüm beraberindekiler, benden nefret ediyorsunuz ama bana ihtiyacınız var. | Open Subtitles | جميعكم يا رجال الشركة تكرهوني , لكنكم تحتاجوني |