| Fakat asıl ihtiyacın olan, derinlerde öne çıkıp kontrolü senden alacak biri. | Open Subtitles | ولكن ما تحتاجه حقا، في أعماقي، هو رجل لتصعيد والسيطرة على لك. |
| İhtiyacın olan her şey bu bellekte. Açıklamaları takip edersen | Open Subtitles | كل ما تحتاجه هو على هذه الوحدة اتبع التعليمات وستعزز |
| Salak. Bu yaşta ihtiyacın olan tek kadın annendir. | Open Subtitles | مغفّل، في عمرك، المرأة الوحيدة التي تحتاجها هي أمّك. |
| Mükemmel! O zaman tek ihtiyacın olan lacivert bir eşofman. | Open Subtitles | عظيم اذا كل ما تحتاجينه هو بذلة ركض زرقاء غامقة |
| Ben ihtiyacın olan yardımı aldığından emin olmak istiyorum sadece. | Open Subtitles | أنا فقط أريد التأكد أنّكِ ستحصلين على المساعدة التي تحتاجينها. |
| - Şu an ihtiyacın olan tek şey şu dolaptaki viski. | Open Subtitles | العنوان الوحيد الذي تحتاجه حاليًا هُو موقع الخمر في تلك الخزانة. |
| Tatlım, ihtiyacın olan bana karşı dürüst olmaya başlamak ve kendine de. | Open Subtitles | عزيزتي , الشيء الذي تحتاجينه هو ان تكوني صادقة معي ومع نفسك |
| Şu anda tek ihtiyacın olan şey dinlenme ironik olarak, tavuk çorbası ve beyaz yağ çiçeğinin iyileştirme gücü. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي تحتاجه هو الراحة في الفراش ومن السخرية، حساء الدجاج و قوى العلاج لـ زيت الورد الأبيض |
| Çünkü ihtiyacın olan tek şey, nasıl hissettiğini anlayan biri. | Open Subtitles | لأن كل ما تحتاجه حقا شخص ما يفهم كيف تشعر |
| İhtiyacın olan ne? Besleyici bir yem mi? Bunlar dikenlerine iyi gelecek. | Open Subtitles | كلّ ما تحتاجه هو وجبة مغذية، شيئاً دسم يقوّي جسدك. |
| Şimdi ihtiyacın olan bir iş, şu arkadaki adam gibi bulaşıkları yıkamak. | Open Subtitles | الأن ما تحتاجه هو وظيفة مثل الرجل الذى يعمل فى المؤخرة هناك فى غسيل الصحون |
| Ben sadece ihtiyacın olan yardımı aldığın için mutluyum. | Open Subtitles | أنا سعيدة انك تتلقى المساعدة التي تحتاجها |
| Seni bir tedavi programına yönlendireceğiz. İhtiyacın olan yardımı almanı sağlayacağız. Ben de daima senin yanında olacağım. | Open Subtitles | سنخضعك لبرنامج ما ونزوّدك بالمساعدة التي تحتاجها وسأكون موجودة لمساندتك |
| Tüm olanların ardından tam da ihtiyacın olan şey bu. | Open Subtitles | بعد كل ما عانينا منه هذا هو ما تحتاجينه بالضبط |
| İhtiyacın olan bir bebek yapmaksa, ekip için, ben bir deneyebilirim. | Open Subtitles | إن كان الطفلُ هو كلّ ما تحتاجينه فبإمكاني التضحية كُرمى للفريق |
| İçinde ihtiyacın olan şeyler olabilir. | Open Subtitles | صحيح، ربما يوجد بها بعض الاشياء التي تحتاجينها.. |
| İhtiyacın olan iyi adamın hala onda olduğunu da biliyorum. | Open Subtitles | ولهذا أنا أعرف بأن الرجل الجيد الذي تحتاجينه لازال موجوداً |
| Tek ihtiyacın olan biraz peruk ve etrafında takılan üç beş Hobbit. | Open Subtitles | كل ما تحتاج إليه هو شعر مزيف و بعض المتملقين يتسكعون معك |
| İhtiyacın olan birkaç kilim, bir kanepe belki bir resim. | Open Subtitles | كل ما تحتاجين إليه بعض الإشياء, أريكة, أوربمانباتاتزينة. |
| İhtiyacın olan, harekatı ilerletmek için gereken tehdit ve kimlik bilgileri. | Open Subtitles | ما تحتاجيه هو الامساك بالخيوط لذا انتِ تعرفين كيف تستمرين بأسلوب تكتيكى |
| Hayır, ihtiyacın olan şey Ava Hessington hakkında bilgi. | Open Subtitles | لا، ما تريده هو معلومات عن ايفا هيسنغتن. |
| Sana bir şey olmayacak. İhtiyacın olan her şey yatağın üzerinde. | Open Subtitles | إذاً لن يحدث لك شيء كل شيء تحتاج إليه على السرير |
| Sadece senin ihtiyacın olan herşeye sahip olduğuna emin olmak istedim. | Open Subtitles | أنا فقط أريد أن أتأكد أنه لديك كل ماتحتاجينه |
| İhtiyacın olan tek şey bu güzellerden birini koluna takmak. | Open Subtitles | الذي تحتاج ان تفعله يا رجل هو ان تختطف واحده من هؤلاء النساء و ان ترقص |