| İki haftalık bir deniz gezisi kazandın! | Open Subtitles | .. فازت جريتا برحلة في البحر لمدة أسبوعين ستبحرين إلى جزر البهاما |
| İki haftalık bir deniz gezisi kazandın! | Open Subtitles | .. فازت جريتا برحلة في البحر لمدة أسبوعين ستبحرين إلى جزر البهاما |
| Zaten sadece iki haftalık bir şeydi. | Open Subtitles | لقد كان شيء حدث في اسبوعين على كل حال |
| Zaten sadece iki haftalık bir şeydi. | Open Subtitles | لقد كان شيء حدث في اسبوعين على كل حال |
| Sadece iki haftalık bir gecikme. | Open Subtitles | -لقد تأخرت إسبوعين في الدفع |
| - Sadece iki haftalık bir gecikme. | Open Subtitles | -لقد تأخرت إسبوعين في الدفع |
| Tüm arzun gömleğini çıkarıp, dışarıda dolaşmak olduğu halde iki haftalık bir tatil için elli hafta acı çekmek. | Open Subtitles | أن تعاني 50 إسبوعاً في السنة من أجل إجازة لمدة إسبوعين عندما يكون كل ما ترغب فيه فعلاً هو أن تكون بالخارج و أنت بدون قميصك و أن تكون دائماً متقدماً عن الشخص التالي |
| Seni, sanat enstitüsünde iki haftalık bir seminere yazdırdım. | Open Subtitles | سجّلت اسمك في دورة لمدة أسبوعين في معهد الفنّ |
| Annem benimkini Haziranın iki haftalık bir zaman dilimine kadar daralttı. | Open Subtitles | حتى أني لا أعرف متى يوم ميلادي. أمي قامت بتضييق الإحتمالات لمدة أسبوعين في يونيو. |
| İki haftalık bir gezi olacakken Julian gideli iki ay oldu. | Open Subtitles | كان من المفترض أن تكون الرحلة لمدة أسبوعين لقد مضى منذ مغادرة جوليان شهرين |
| İki haftalık bir iş gezisindeydin. | Open Subtitles | فقد ذهبت في رحلة عمل لمدة أسبوعين |
| İki haftalık bir şey olsa bunu yapmazdı. | Open Subtitles | أنت لن تفعل هذا في اسبوعين |
| İki haftalık bir şey olsa bunu yapmazdı. | Open Subtitles | أنت لن تفعل هذا في اسبوعين |
| Hayır, sadece iki haftalık bir uzaklaştırma. | Open Subtitles | لا ،إنه إيقاف لمدة إسبوعين فقط |