| Oldukça önemsediğim iki insanın aptal bir şey yüzünden birbirlerini incitmelerini izleyemem. | Open Subtitles | لا أستطيع الوقوف ومشاهدة شخصين أهتم لأمرهما متأذيان من أجل أمر سخيف |
| Ve birlikte, iki insanın paylaşabileceği en büyük maceraya çıkıyorlar. | Open Subtitles | و مع بعضهم علو في اكبر مغامرة في حياة شخصين |
| Diğer türlü, bütün yapılan iki insanın koşu bandında* sevişmesine benzer. | Open Subtitles | وإلا كل ما تحصل عليه هو شخصين متعرين يقفزون على السرير |
| Eğer iki insanın sadece tek bir düşüncesi varsa birşeyler yanlış demektir. | Open Subtitles | إن كان هناك شخصان لديهما خاطر واحد فهناك أمر غير سليم، تاكسي |
| Önemli olan iki insanın birbirini sevmesi ve başlarını sokacakları güzel bir ev. | Open Subtitles | كل ما يهم هو شخصان يحبان بعضهما البعض يحتاجان لسقف جيد فوق رأسيهما. |
| Sanal ortamda etkileşime izin vererek bir bakıma iki insanın ortak çalışmasını taklit ediyor. | TED | فهي تسمح لشخصين بالتفاعل عمليًا بطريقة تحاكي كيف سيتعاونا وجهًا لوجه. |
| Birbirini seven iki insanın evlenmeyi seçtiğine tanıklık ediyoruz. | Open Subtitles | عندما يختار هذان الشخصان أن يتزوجا هذا هو الحب الحقيقي |
| Evet, burada bu iki insanın evlenmesine karşı olan biri varsa ya şimdi konuşsun ya da sonsuza kadar sussun. | Open Subtitles | أذا كان هناك أى أحد فى القاعة عندة سبب يمنع هذين الشخصين من الزواج فاليتكلم الآن أو ليصمت ألى الأبد |
| İki insanın birbirini sevmesi her zaman bir arada olmalarını gerektirmez. | Open Subtitles | مجرّد كون شخصين يحبّان بعضهما لا يقتضي دائماً أن يكونا معاً |
| Amerikan basını nerdeyse iki insanın hayatını mahvetti buna rağmen peşimizi bırakmıyorlar. | Open Subtitles | الصحافة الأمريكية تقريباً دمرت حياة شخصين ومع ذلك، فإنهم يستمرون بملاحقتنا بالخارج |
| E o zaman hayatta sevdiğin iki insanın, sana olan sevgileri sonucu bir araya gelmelerinden daha güzel ne olabilir ki? | Open Subtitles | حسنا ما الذي يمكن ان يكون افضل من شخصين انت تحبينهما يأتينا معا مع الحب الذي يتشاركان به من اجلك ؟ |
| İki insanın fena halde çarpık hayat görüşünü düzeltmiş oldun. | Open Subtitles | قمت بتغيير وجهة نظر مجنونة للغاية لدى شخصين عن العالم |
| Bak ben dedektif değilim ama iki insanın geçmişi olduğunu anlayabiliyorum. | Open Subtitles | اسمع، لست محققة، لكني أعرف متى يكون لدى شخصين تاريخ معاً |
| Birbirleriyle etkileşirken iki insanın beyin aktivitelerini incelemektedir. | TED | والذي يدرس الدورة في دماغ شخصين التي تنشط عند تفاعلهما مع بعضها. |
| iki insanın başka birisi dinlemeden yüz yüze saatlerce konuşmak için buluşup değişmeleridir. | TED | أنه عندما يلتقي شخصان وجهًا لوجه ويتحدثان لساعاتٍ من دون أن يسمعهما أحد، يتغيران. |
| İki insanın birleşik ağırlığı, beş yüz kiloyu aşmayacak şekilde ayarlanmış. | Open Subtitles | زوّدَ الوزنُ المشتركُ ل شخصان لا يَتجاوزانِ 1400 باونَ. |
| İki insanın öldüğünü size hatırlatabilir miyim? | Open Subtitles | هَلْ لي أَنْ أذكّرُكم أن هناك شخصان ماتوا؟ |
| İki insanın bizim olduğumuzdan daha mutlu olabileceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أن هناك شخصان من الممكن أن يكونوا أسعد منا |
| İki insanın varoluşun derin acısını paylaştığı nadir anlar vardır. | Open Subtitles | تكون هناك لحظات يتقاسم فيها شخصان الحزن العميق للوجود |
| Aşık iki insanın bütün olacaklarına şahitlik etmek şaşırtıcı. | Open Subtitles | انه من الرائع رؤية شخصان عاشقان سيجتمعان. |
| İki insanın birbiri için yaratılmış olması diye bir şey var mı sence? | Open Subtitles | تَعتقدُ بأنّه محتملُ لشخصين لكي يُعْنَى لبعضهم البعض؟ |
| O iki insanın tek istediği birbirlerini sevmekmiş ama iki farklı yerde canavara dönüştüklerini söylüyorsun. | Open Subtitles | إذاً ما تقولينه أنه بسبب رغبة هذان الشخصان لمحبة بعضهما تحولا إلى وحوش في أماكن مختلفة |
| Bu iki insanın kutsal evlilik bağıyla bağlanmasına engel olan bir şeyi bilen var mı? | Open Subtitles | هل لدى أحدكم سبباً يمنع ارتباط هذين الشخصين في زواج مقدس؟ |