| O iki kıza aşık oldunuz onlarda size. | Open Subtitles | وقعتما فى الحب مع فتاتين وهن وقعنا فى حبكما |
| İki kıza okul yolunda tren çarpmış. | Open Subtitles | فتاتين تم اصطدامهم بالقطار أثناء الذهاب للمدرسة |
| İki kıza aynı anda saldıracak kadar gözü pektir o zaman. | Open Subtitles | إنَّ هذه لشجاعةٌ منه, بالإضافة ...إلى أنَّ مهاجمة فتاتين في الوقتِ نفسه |
| Bugün buradaki amacımız, iki kıza eşit miktarda karaciğer bırakıp zamanla kendi kendine yenilenmesi ve normal fonksiyonlarına devam etmesi. | Open Subtitles | نيتنا اليوم هى فصل الفتاتين وترك ما يكفي لكل واحدة منهم من الكبد حتى يُمكنه إعادة تكوين نفسه مع الوقت |
| Bizden, oradaki iki kıza odaklanmamız bekleniyor. | Open Subtitles | في حجرة الألعاب ثم يلتفت فلا يسعنا إلا أن نركز على الفتاتين الواقفتين هناك |
| Biliyorsun, aynı anda iki kıza, benzer şeyleri hissetmen mümkün. | Open Subtitles | -أتعلم. من الممكن أن تكن المشاعر لفتاتين في نفس الوقت |
| Bence bu iki kıza da aşık olmanın bir yolunu bulmalısın. | Open Subtitles | أعتقد بأن عليك أن تعثر على طريقة لتحب تلك الفتاتين |
| Telefon şirketi sunucularında iki kıza ait ne mesaj ne arama var. | Open Subtitles | ليس لدي أي مكالمات أو رسائل نصية من مخدمات شركة الهواتف النقالة لأي من الفتاتين |
| Çünkü kızlardan hoşlanıyoruz, özellikle, buluştuğumuz bu süper seksi iki kıza bayılıyoruz. | Open Subtitles | لأننا نحبّ الفتيات وتحديدًا هاتين الفتاتين الجذّابتين اللتين نقابلهما الآن. |
| Kapa çeneni ve şu iki kıza iyi bak. | Open Subtitles | اصمت وابحث عن عن هاتين الفتاتين |
| Onun yaptıklarından dolayı sorumlusun ve iki kıza yapacağı şeyin sana olanla hiçbir ilgisi yok. | Open Subtitles | انت مسئول عن ما فعلة وما الذى سيفعلة لفتاتين اخرتين ذلك ليس لة علاقة بما حدث لك |
| Evet, ama sizce bir erkek aynı anda, iki kıza ilgi duyabilir mi? | Open Subtitles | نعم , لكن... هل تعتقد أن الرجل يمكن أن يكون لفتاتين في وقت واحد؟ |