| Karşılığında kağıt keselim. Yüksek kart, ya iki misli ya hiç. | Open Subtitles | انا سأقطع ورق الكوتشينة اما الضعف اولاشئ |
| Eğer bana biraz verirsen iki misli öderim. | Open Subtitles | اعطنى البعض وانا سادفع لكى الضعف |
| Tabaklardan biri, diğerinin iki misli doluydu, o da çok olan porsiyonu benim yemem için ısrar etti. | Open Subtitles | أحد الصحنين كان به كمية مضاعفة بالمقارنة مع الصحن الآخر لذا فقد أصر على أن أتناول من الصحن الممتلئ |
| Bu sana pahalıya mal olur, canım. Bugün fiyatlar iki misli. | Open Subtitles | سيكلفكِهذايا حلوتي، فالأسعار مضاعفة اليوم |
| Şayet Hollis'in sevgilisini bulursanız ücretinizin iki misli ve 10.000 dolar ödül veririm. | Open Subtitles | سأضاعف أجرك وأدفع لك عشرة آلاف دولار إن وجدت صديقة هوليس. -صديقة؟ |
| Ellinde o silahın iki misli büyüğü bulunan senin iki katın adamları yere yığdım ben. | Open Subtitles | لقد قتلت رجال سيئون بضعف حجمك بأسلحة أكبر من التي تحملونها |
| Ama tatil gösterilerinde iki misli kazanabilirsin. | Open Subtitles | ولكن يمكنك الحصول على ضعف الأجر في حفلات العطل |
| Böylece günde iki-üç yemek kuponu kazanabiliriz. İki misli, üç misli kupon veren, bulabildiğim her işi yaparım. | Open Subtitles | وبهذه الطريقة يمكننا أن ننتظر في صف الخبز يوميا |
| Ben de iki misli inanılmaz olacağım. | Open Subtitles | سأكون رديء الملابس بشكل لا يصدق |
| Balina köpekbalığının iki misli olduğuna göre iki misli. | Open Subtitles | الحوت مرتين بحجم القرش لذا نستعمل الضعف |
| Bugün yaşadıklarımdan sonra iki misli ödemelisin. İstediğim bu değildi. | Open Subtitles | يجب ان تدفع لي الضعف لما حدث لي الليله |
| - İki misli, geliyor! - Hayır! | Open Subtitles | ــ الضعف آتٍ ــ لا |
| Hele öğlen vakti ise iki misli yanılsamadır. | Open Subtitles | وقت الغداء, الضعف إذاً |
| Eğer metni bırakmadıysa,.. ...bu öldürülmesi için iki misli neden demek. | Open Subtitles | ،إذا لم تترك المخطوطة تلك جرعة مضاعفة من الدافع |
| Gördüğümüz hizmet her hususta iki kere alındı ve iki misli daha alındı ardından. | Open Subtitles | سوف نفعل كل شيء لك .حتى لو كانت مضاعفة جداً |
| O mahkûm hakkında iki misli detay istiyorum. | Open Subtitles | - ناينر أريد حراسة مضاعفة على ذاك السجين |
| İki misli mutlu olursun. | Open Subtitles | ستكون سعادتك مضاعفة |
| Pekala iki misli, üç misli yap. | Open Subtitles | سأضاعف الرقم سأضاعفه ثلاث مرات |
| Pekala iki misli, üç misli yap. | Open Subtitles | سأضاعف الرقم سأضاعفه ثلاث مرات |
| Beğenirsen seni iki misli ücretle işe alırım. | Open Subtitles | إن أعجبك، سأعينك بضعف مرتبك هنا |
| Bir dahakine iki misli getiririz. | Open Subtitles | سنأتي بضعف الكمية المرة المقبلة |
| Ayrıntılarını çok hatırlamıyorum ama bana anlattığı gibi yapsak ödediğimizin iki misli para alacaktık. | Open Subtitles | انظري, أنا لا أذكر التفاصيل جيداً ..لكن الطريقة التي شرح لي بها الأمر كان سيحصل على ضعف المبلغ الذي دفعناه |
| Böylece günde iki-üç yemek kuponu kazanabiliriz. İki misli, üç misli kupon veren, bulabildiğim her işi yaparım. | Open Subtitles | وبهذه الطريقة يمكننا أن ننتظر في صف الخبز يوميا |
| Ben de iki misli inanılmaz olacağım. | Open Subtitles | سأكون رديء الملابس بشكل لا يصدق |