| Şu anda doktorlar tarafından muayene edilen ikizlerin ikisinin de sağlık durumu iyi. | Open Subtitles | لقد تم عمل الفحوص الطبية على الفتاتين كلا من التوأم يتمتعان بصحة جيدة |
| Sonra, benim laboratuvarı ziyaretim için bir tarih belirledik ve ikizlerin beşinci doğum günü, 23 Mart 2015'i seçtik. | TED | بعد ذلك، رتبنا موعد لي لزيارة المختبر وكان23 مارس2015 وهو عيد ميلاد التوأم الخامس |
| Kitap, ikizlerin yarı İngiliz kuzeni Sophie'nin boğulduktan sonraki cenazesinde başlıyor. | TED | يبدأ الكتاب بجنازة صوفي ابنة خال التوأم القادمة من إنكلترا بعد غرقها. |
| Bu, ikizlerin her ikisinin de 23 Dünya yılı olan ama uzay gemisinde yalnızca 11,5 yıl olan uzay yolculuğu ölçümleri ile tutarlıdır. | TED | هذا ثابت عند كلا التوأمين في قياس رحلة الفضاء، والتي تستغرق 23 سنة أرضية، وفقط 11.5 سنة كما اختبرت على متن المركبة. |
| İkizlerin, özellikle de tek yumurta ikizlerinin aşırı kıskançlık sancıları çekmeleri mümkündür. | Open Subtitles | مثل التوائم, وخاصة التوائم المتماثلة لابد وان يكون لديك انت بعض الأفكار عن امكانية مدى معاناة الغيرة بينهما |
| Lisa Simpson iki normal insanın ve ikizlerin ölümünde birinci dereceden şüphelisin. | Open Subtitles | أنتى المشتبهة الرئيسية فى تلك الجرائم لاثنان طبيعيان و توأم حسنا حسنا |
| İşte bu yüzden her konektom eşsizdir, genetik olarak tıpatıp aynı olan ikizlerin konektomları bile. | TED | و لهذا فإن كل شبكة عصبية فريدة من نوعها حتى تلك لدى التوأم المتماثل جينياً. |
| Bu özel dil ikizlerin konusmasï. | Open Subtitles | نت هنا مصدر اللغة الخاصة إنها لغة التوأم |
| Hem okul hem de doktorları ikizlerin ilaç kullanması konusunda hemfikirse sorun ne? | Open Subtitles | إذا كان كلاً من المدرسة و طبيب الأطفال يريا أن التوأم يمكنهما تحمل العقاقير ما المشكلة إذاً؟ |
| Vay canına, Joanne ikizlerin için tebrikler. | Open Subtitles | ـ جوآن ـ . تهانينا على التوأم لكنني أرى بأنهما غير متطابقان |
| Bu gece eve dönmem gerekiyor. Yarın ikizlerin okulda konseri var... | Open Subtitles | أريد العودة الآن، لدى التوأم إلقاء غداً بالمدرسة |
| İkizlerin elinde. Büyükannelerine gittikleri trende. | Open Subtitles | إنهما مع التوأم في القطار في الطريق إلى جدتهما |
| Nasıl yani, istifa ettin ama hala ikizlerin bilim projesini mi yapıyorsun? | Open Subtitles | -مهلاً إستقلتِ من عملك، ولكنك ما زلتِ تعملين على مشروع التوأم العلمي؟ |
| Aa, evet, ikizlerin doğum günü partisi. Gelmek ister misin? | Open Subtitles | نعم، إنه عيد ميلاد التوأمين هل تريد أن تأتي؟ |
| Eğer dünya rekorlar kitabındaki bu şişman ikizlerin... her birinde bir tane olabiliyorsa, bende neden olmadığını anlamıyordum. | Open Subtitles | لو إستطاع التوأمين السمينين من كتاب التسجيل العالمي كل منهم الحصول على واحدة , لم أستطع رؤية لما أنا لم أخذ واحدة |
| İkizlerin ikisinin de sağlıkları iyi ve kısa zamanda aileleriye buluşacaklar. | Open Subtitles | كلا التوأمين بحالة صحية جيدة وسيتم إعادتهم إلى عائلاتهم قريبا |
| İkizlerin her şeyi ortaya çıkarmaları benim suçum değil. | Open Subtitles | أنا لن استطيع مساعدتك لو ان التوائم راحو يثرثرون للجميع |
| Karşısında ikizlerin olduğunu bilmiyordu. | Open Subtitles | لم يكن يعرف ان هناك توأم, كل ما كان يعرفه, هو |
| Bu işin arkasını getirmeye çalıştım ama ikizlerin dostu olmama rağmen enstitünün kapıları bana kapandı. | Open Subtitles | عند محاولتي تغطية القصة لم يسمحوا لي حتى وأنا صديق للتوأم |
| O yüzden ikizlerin dışarıda bir yerlerde aptalca bir şey yapmadığından emin ol. | Open Subtitles | لذلك تأكد من ان التوئم لا يفعلو أي شيء غبي هناك |
| Orayı ikizlerin oyun oynayabileceği özel bir yere çevirin. | Open Subtitles | أجعلوا منه مقر للالعاب التؤام أجعلوه مكانكم المميز |
| Bu sabah elime doğan ikizlerin annesi 15 yaşında bir kızdı. | Open Subtitles | هذا الصباحِ سلّمتُ مجموعة من التوائمِ إلى بنت عمرها 15 سنةً. |
| Bu videoyu 18 yıl önce ikizlerin doğum günü partisinde çekmiştim. | Open Subtitles | أخذت هذا الفيديو قبل 18 عاما في حفل عيد ميلاد للتوائم. |
| Görsel ikizlerin ruh ikizi oldukları alınyazıları falan olduğunu sanıyordum da. | Open Subtitles | ظننت القرينين توأميّ روح مقدران لبضعهما أو ما شابه. |
| İkizlerin evine gideceğiz, Onlara yıldönümü hediyelerini vereceğiz ve evlerini çöpe çevirdiğimiz için özür dileyeceğiz ve. özel muameleyi alacağız. | Open Subtitles | إذن , سوف نذهب لبيت التؤامتين ونعطي لهما هداياهن ونعتذر عن تدمير منزلهن ثم نحصل على هدايانا المميزه |
| İkizlerin ailesi on yıl önce araba kazasında ölmemiş miydi? | Open Subtitles | ألمْ يقتل والدي التوأمان في حادث سيّارة قبل عشرة سنوات؟ |
| İkizlerin olduğunda ödümüz kopmuştu. | Open Subtitles | لقد إنتابنا الرعب حينما رزقنا بتوأم |