| Mesaj bıraktım ama beni geri aramadı. Sanırım ilgilenmiyordu. | Open Subtitles | لكنه لم يرد علي أبداً أظنه لم يكن مهتماً |
| Ama sadece hayatta tutmakla ilgilenmiyordu, hayatı açıklamak da istiyordu. | Open Subtitles | لكنه لم يكن مهتماً بالحفاظ علي الحياة فقط،بل كان أيضاً يريد تفسيرها |
| Ortada çok fazla para vardı ama Jake parayla ilgilenmiyordu. Öyle değil mi? | Open Subtitles | إنهُ مالٌ كثير ، لكن "جايك" لم يكن مهتماً بذلك |
| Bu seçimle benim kadar ilgilenmiyordu. | Open Subtitles | إنها لم تهتم بهذا الاقتراع بقدري |
| Benimle ilgilenmiyordu. | Open Subtitles | إنها لم تهتم بي على الإطلاق |
| O bunlarla hiç ilgilenmiyordu. | Open Subtitles | هو لم يكن مهتماً بذلك كله. |
| Kyle, seninle lisede de ilgilenmiyordu şimdi de ilgileneceğini sanmam. | Open Subtitles | كايل) لم يكن مهتماً بك) في الثانوية وهو بالتاكيد لن يكون مهتما بك الان |
| Lowry uzlaşmak ile ilgilenmiyordu. | Open Subtitles | لاوري" لم يكن مهتماً في تحقيق السلام" |
| Adam romantizmle ilgilenmiyordu Walt. | Open Subtitles | لم يكن مهتماً بعلاقة عاطفيّة يا (والت) |