"ilgilenmiyorum" - Translation from Turkish to Arabic

• مهتمة
• مهتماً
• مهتم
• أهتم
• مهتما
• يهمني
• اهتم
• مهتمه
• أكترث
• مُهتماً
• أبالي
• إهتمام
• اهتمام
• مهتمًا
• مهتمّ

Ben sadece sıradan bir Glee kulübü idare etmekle ilgilenmiyorum.
أنا لست مهتمة بالتدريب فقط مهتمةبمعدل نادي غلي بالمدرسة العليا

Sırrınız her ne ise sıkıcı olduğuna eminim o yüzden ilgilenmiyorum.
مهما كان سرّكم أنا متأكدة أنه ممل لذا أنا لست مهتمة

Blobizmle hic bir sekilde ilgilenmiyorum ya da tasarim olarak adlandirilan gercekustu molozlarla.
ولست مهتماً بالتنقيطية أبداً أو أي من هذه التفاهات السطحية التي نراها الآن تحت مسمى التصميم

Daha da önemlisi ülkelerin iç sorunlarıyla pek ilgilenmiyorum.
ولكن الشيء الأكثر أهمية، أنا لست مهتماً بالتحديد بالقضايا المحلية لكل دولة على حدة.

Dini bir fanatiğe ve bir teröriste katılmak isteyenlerle ilgilenmiyorum.
لست مهتم بالأشخاص الذين قرروا العبور مع متعصبة دينية وإرهابية

Ama ben bununla ilgilenmiyorum. Devletler de bununla ilgilenmiyorlar. Grip olduysanız gerçekten çok üzgünüm, biliyorum berbat birşey,
لكنني لا أهتم بهذا الأمر، و لا الحكومات تهتم بهذا. فأنا آسف إن كنت مصاب بالحمى ، أنا أعلم أن هذا سيء،

Görüyorsunuz, Albay O'Neill, gerçek şu ki, ben sadece dış uzayla ilgilenmiyorum...
ترى ذلك كولونيل أونيل الحقيقة هي أنا لست ففقط مهتما بالفضاء الخارجي

Bunu yapmayacağım, bunu yapmakla ilgilenmiyorum. Bu farklı bir erkek çocuk ve bu da farklı bir kız çocuk.
ولكني لن أقوم بهذا .. ولست مهتمة بهذا .. هذه صوة أُخر لطفل آخر .. وصورة أخرى لطفلة أٌخرى ..

Ben gerçekte ünlülerin kendileri ile ilgilenmiyorum.
أنا في الواقع لست مهتمة بالمشاهير انفسهم

İş ortaklarınca sana öğretilmiş hile dolu bir... - gösteriyle ilgilenmiyorum.
لست مهتمة بإستعراض للحيل تعلمتيه بواسطة شركاءك

Ve sen ilgilenmiyorum diyorsun.
و تريد اخبارى أنك لست مهتماً أنت لا تريد أن تعمل بعقلك

Ama ben kar etmekle ilgilenmiyorum Cal.
لكنني لست مهتماً جداً بتحقيق الربح، يا كال

Dinle, Howard. Üçüncü dünyayla ilgilenmiyorum.
إسمعني ياهاورد، لست مهتماً بعمل داخل العالـم الثالث

Bunun gibi şeyler. Kimin bulaşıkları yıkaması gerektiği ya da kimin çöpleri atması gerektiğiyle ilgili argümanlarla ilgilenmiyorum.
و هكذا. أنا لست حقاً مهتم بالجدال حول على من الدور في غسل الصحون أو إخراج القمامة.

O kitabın pagan faraziyeleriyle zerre kadar ilgilenmiyorum.
إننى لست مهتم ولو قليلاً بفرضيات وثنية من هذا الكتاب

Savunmayla ilgilenmiyorum, otellerle ilgileniyorum. Tamam mı?
لست مهتماْ بالدفاعات انا مهتم بالفنادق , حسنا ؟

Hayatımda görmedim bile. Kim olduğunu bilmiyorum ve ilgilenmiyorum.
أنا لم أره بعينى أبداً ولا أعلم من هو ولا أهتم

Onlar benim söylediklerimle ilgilenmiyorlar ben de oların söyledikleriyle ilgilenmiyorum.
إنهم ليسوا مهتمين بما أقوله وانا حتما لست مهتما بحواراتهم

Bu kıza ona benzemesi, konuşması davranması için neler yaptığınızla ilgilenmiyorum.
لا يهمني أن أعرف كيف لبست هذه البنت لتبدو شبيهه لها تتكلم مثلها ، وتتصرف مثلها

Aile ilişkileri ve bağları ile veya atlarla ilgilenmiyorum 3 yıl içinde ilk defa bu kadar Rogue yakalamaya yakınız
انا لا اهتم بشأن الاحصنه ولا بشأن العائله المذبوحه ولكن لأول مرة منذ ثلاث سنوات نحصل على دليل للإمساك بروج

Hayatıma devam ettim. Ve bana söyleyebileceğin hiç bir şeyle ilgilenmiyorum.
لقد أستمريت بحياتي وأنا غير مهتمه بالأشياء التي ستقولها

Şimdi, hizmetli ve kız arkadaşı konusuyla zerre ilgilenmiyorum, tamam mı? Bu yüzden, kaybol.
الآن, أنا لا أكترث بالبواب وبصديقته لذا إنصرفي عني

Bunun neyle alakalı olduğunu bilmiyorum fakat oyun oynamakla ilgilenmiyorum.
لا أعرف عمّا يدور هذا، لكنّي لستُ مُهتماً باللعب.

Beni korkutmak için ne kadar çok... takım elbiseli gönderirse göndersin ilgilenmiyorum.
لا أبالي بمقدار الأشخاص المهمّين الذين يرسلهم إلى هنا لإخافتي

Medya işiyle ilgilenmiyorum.
ليس لدي أيّ إهتمام بالإنضمام إلى الأعمال التجارية في وسائل الإعلام.

Bu yüzden küçük yaşlardan beri politikayla ilgilenmiyorum.
ولذلك حتى وانا في شبابي لم يكن لي اهتمام في الساسيه

Buluşmadan on dakika sonra adam ayağa kalkıp "senle ilgilenmiyorum" diyor ve gidiyor.
بعد عشر دقائق من اللقاء يقف الرجل ويقول: "أنا لست مهتمًا." وذهب مبتعدًا.

Pornografiyle ilgilenmiyorum.
أنا غير مهتمّ بالخلاعة أحتاج لشيئ ذو وظيفة