Artık çalışmalarım ve beni yok etmek isteyen insanlarla ilgili gerçekleri öğrenme vaktin geldi. | Open Subtitles | لقد حان الوقت لتعرف الحقيقة حول عملي وحول الأشخاص الذين حاولوا تدميري |
Bana Michael ile ilgili gerçekleri anlatırsanız böyle olması gerekmez. | Open Subtitles | أخبرني الحقيقة حول (مايكل)، ولن يكون الأمر على هذا النحو. |
Babam 500 yıl önce yok olmuş cadılar ve bilgelerle ilgili gerçekleri gün yüzüne çıkartmaya çalışınca cadı Bayonetta tarafından öldürüldü. | Open Subtitles | ... عندما حاول أبي كشف الحقيقة حول الحُكماء والساحرات بايونيتا قتلته |
Bu itirafçılar kendi kariyerlerini, dostluklarını şirketleri ile ilgili gerçekleri ortaya çıkarmak için riske atıyor. | TED | ويهدد هؤلاء المبلغون حياتهم المهنية وصداقاتهم، ليقولوا الحقيقة عن شركاتهم. |
Sanırım o gece gördüklerimle ilgili gerçekleri bilmen gerek. | Open Subtitles | اعتقد انه يجب عليك معرفة الحقيقة عن مارأيته تلك الليله |
Rehine güvendeydi ve ben de taktisel bir karar aldım zanlıya durumuyla ilgili gerçekleri söyledim. | Open Subtitles | الرهينة كانت بأمان و إتخذت قرارا تكتيكيا بإخبار الجاني الحقيقة عن حالته |
Uzaylılarla ilgili gerçekleri aramak bazıları için... 9-5 arası mesai demektir. | Open Subtitles | [صوت تشانج] يريد الحقيقة حول وسائل الأجانب مملة... 9: 00 إلى 5: |
İnkar içinde yaşayan, kendileri ile ilgili... gerçekleri görmektense hayatlarını tehlikeye atmayı seçen... bu insanları nereden buluyoruz? | Open Subtitles | هؤلاء الناسِ الذين يُفضّلوا أَنْ يَعِيشوا في النكرانِ... ويُعرّضُ للخطر حياتَهم مِنْ الوجهِ، الحقيقة حول أنفسهم... أين الجحيم نَجِدُهم؟ |
Neyle ilgili gerçekleri? | Open Subtitles | الحقيقة حول ماذا؟ |
Ailesine tedavisiyle ilgili gerçekleri söylemeden taburcu edemeyiz. | Open Subtitles | لا نستطيع إرساله للمنزل حتى أخبر والديه الحقيقة عن طريقة علاجي له. |
Bana o geceyle ilgili gerçekleri anlatın. | Open Subtitles | اخبريني الحقيقة عن تلك الليلة. |