| Ama her nerede uyku zamanı gelirse hayvanlar ilgiyle dinliyorlardı. | Open Subtitles | لكن اينما عهدت وقت سيء, فان الحيوانات ستصغي باهتمام |
| Dün gece bana söylediğine göre... bu davadaki çalışmalarını 5 yıldır büyük bir ilgiyle izliyormuş. | Open Subtitles | لقد أخبرني مساء أمس أنه كان يتابع عملك على هذه القضية باهتمام بالغ خلال السنوات الخمس الماضية |
| Postmodernistleri belli bir ilgiyle hatta hayranlıkla okudum. | Open Subtitles | لقد قرأت لأصحاب فلسفة ما بعد الحداثة باهتمام, بل و بإعجاب |
| Gazetelerden ve televizyondan, mühim bir ilgiyle davadaki ilerlemeyi takip ediyordum. | Open Subtitles | لقد تابعت تطورات القضية بالجرائد والأخبار، بإهتمام بالغ |
| Roma bu olaylari büyük bir ilgiyle takip ediyor. | Open Subtitles | ستكون هذه الأحداث متابَعة من طرف "روما". بإهتمام كبير. |
| Bay Rachin'in uygar ve duyarlı öğretim yöntemlerini büyük ilgiyle takip ediyoruz. | Open Subtitles | نحن نتابع باهتمام أساليب السيد راشين الإنسانية والمرهفة في التعليم |
| Suça meyilli. Şimdi bunu gerçekten ilgiyle okuyacağım. | Open Subtitles | عمل أجرامي, إنني سأقرأ ما كتبتي باهتمام بالغ |
| Büyük ve "özel" bir ilgiyle takip ettim. | Open Subtitles | لقد تم الالتزام بالتعليمات باهتمام كبير وخاصة. |
| Bir yapay olgu ortaya çıkınca Canlı büyük bir ilgiyle onunla ilgilenir. | Open Subtitles | "{\cH70BFDC}إذا ظهر جسمٌ مُصنّع فإنّ الأحياء سيسترجعونه باهتمام وفضول بالغين." |
| Ben de o günden beri onu ilgiyle izliyorum, diyelim. | Open Subtitles | وتابعته باهتمام بالغ من ذلك الحين |
| Fertilite alanındaki çalışmalarınızı büyük bir ilgiyle takip ettim. | Open Subtitles | لقد تابعت عملك في الخصوبة باهتمام كبير. |
| "Sözlerinizi ilgiyle okudum. | Open Subtitles | لقد قرأت كلماتك باهتمام |
| İş hayatını ilgiyle takip ediyordum. | Open Subtitles | لقد تابعت تقدمكَ المهني بإهتمام |
| Son telgrafını büyük bir ilgiyle okudum. | Open Subtitles | قرأت برقيتك الأخيرة بإهتمام كبير |
| Kariyerini büyük bir ilgiyle izleyeceğiz. | Open Subtitles | سنُراقب عملك بإهتمام كبير. |
| Seni ilgiyle izledim. | Open Subtitles | كُنت أُشاهدكِ بإهتمام. |