| İlişkimiz hakkında belki bir sonraki adıma geçebiliriz. | Open Subtitles | عن علاقتنا أيمكن أن نطورها للمرحلة التالية؟ |
| Biliyorum. İkimiz de alışmaya çalışıyoruz. Ayrıca ilişkimiz hakkında da konuşmalıyız. | Open Subtitles | علاقتنا معاً، وحالك الآن، علينا التكلم عن علاقتنا |
| Hatta ilişkimiz hakkında bile konuşmayız. | Open Subtitles | حسناً ؟ لن تكونى مًضطرة للتحدث عن علاقتنا |
| İlişkimiz hakkında ailelerimize söz etmemiz gerek. | Open Subtitles | أعتقد أنه علينا أن نخبر عائلتنا بشأن علاقتنا. |
| Ancak sahip olduğum şeyler teknolojiyle olan ilişkimiz hakkında bir takım anlayışlar. | TED | ولكن ما لدي هو مجموعة من التصورات حول علاقتنا بالتكنولوجيا. |
| İlişkimiz hakkında bir şeyler yapmaya çalışıyor, o ve ailem hakkındaki-- | Open Subtitles | لقد كنت أعمل على اشياء فى علاقتنا والتى هى عنه وعن اسرتنا |
| Eğer Daniel'i yeniden başlayan ilişkimiz hakkında bir şekilde uyarmaya çalışırsan oğlun bu denklikten sonsuza dek kaldırılır. | Open Subtitles | لو علمت دانيال بأي حاجة عن علاقتنا راح نطير ولدك نهائيا |
| Ama ilişkimiz hakkında önemli bir şey öğrendik, TV'ye çıkmasaydık asla öğrenemezdik. | Open Subtitles | الأهم من ذلك هو أنَّنا تعلمنا شيئاً عن علاقتنا, والذي لم يكن لنا أن نتعلمه إن لم نظهر على التلفزيون |
| Geçen gece parktayken ilişkimiz hakkında bir şeyler söyledin beni biraz hazırlıksız yakaladı. | Open Subtitles | عندما كنّا بالحديقة بهذه الليلة قلت شيئًا عن علاقتنا جعلني أندهش للحظة |
| İlişkimiz hakkında çok sert şeyler yazmışsın. | Open Subtitles | انت قلت اشياء جدا حقيرة عن علاقتنا |
| İlişkimiz hakkında tek bir şey bildiğin yok. | Open Subtitles | أنت لا تعلم أيّ شئ عن علاقتنا. |
| İlişkimiz hakkında konuşmaya geldim. | Open Subtitles | لقد جئت لأتحدث عن علاقتنا وحسب |
| Benimle konuşmak istiyor. Bizim hakkımızda. İlişkimiz hakkında. | Open Subtitles | هي ترغب بالتحدث معي عنا، عن علاقتنا |
| Sanırım ilişkimiz hakkında konuşmamız gerek. | Open Subtitles | أعتقد أنه علينا أن نتحدث عن علاقتنا |
| Dharma, Greg o zamanlar ilişkimiz hakkında konuşmak istememişti. | Open Subtitles | (دارما)، إن (غريغ) لم يرد أن يتحدث عن علاقتنا في حينها |
| Chandler, sence biz ilişkimiz hakkında yeterince konuşuyor muyuz? | Open Subtitles | (تشاندلر)، هل تظن أننا نتكلم عن علاقتنا بما يكفي؟ |
| Hayır, ben ilişkimiz hakkında konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | كلا أريد التحدّث عن علاقتنا |
| Güneşin altında dolaştıktan sonra biraz pastırma kızartıp ve ilişkimiz hakkında çene çalmak mı istiyorsun? | Open Subtitles | بعد المشي تحت الشمس طوال اليوم تود أن تطهي بعد اللحوم وتثرثر بشأن علاقتنا أكثر؟ |
| İlişkimiz hakkında ne kadar ciddi olduğumu kanıtlamak için de ilişkimizi sonraki aşamaya çıkarmak istiyorum. | Open Subtitles | ولأثبت جديتي بشأن علاقتنا فأنا أنوي أن أنتقل بعلاقنا للمستوى التالي |
| Geçen hafta ilişkimiz hakkında güzelce konuştuk ve iyi yolda olduğumuza dair çok güven vericiydi. | Open Subtitles | حسناً، لقد حظينا بمحادثة جيدة حقاً حول علاقتنا الاسبوع الماضي و جعلني مطمئنة جداً |