| Kendime kalbimde yatanı istemem için izin verdiğim ilk gündü. | Open Subtitles | كان اليوم الأول الذي تركتُ نفسي تريد ما كان في قلبي |
| İlk gündü ve Bourbon Caddesi'nde kalabalıkta ilerleyerek... bir arkadaşımın kız kardeşini arıyordum. | Open Subtitles | في اليوم الأول كنتُ أسير في الشارع بحثاً عن أخت صديق لي |
| Mükemmel bir ilk gündü Dr. Dorian. | Open Subtitles | اليوم الأول العظيم، الدّكتورة دوريان. |
| Nitekim uzun zaman sonra bu kadar dürüst bir şekilde çalıştığım ilk gündü | Open Subtitles | في الواقع، هذا أول يوم أشعر فيه بأنني أقوم بعمل شريف منذ وقتٍ طويل |
| Beş yıldızlı bir otele ayak bastığım ilk gündü o gün. | TED | كان ذلك أول يوم أخطو في فندق خمسة نجوم |
| İyi geceler çocuklar. Muhteşem bir ilk gündü. - İyi geceler JD. | Open Subtitles | عمل رائع, يوم أول عظيم إلى سرائركم و ناموا قليلاً |
| Bu sadece ilk gündü. - Yüz gün de sürebilir. | Open Subtitles | كان هذا فقط اليوم الأول |
| Bu sadece ilk gündü. | Open Subtitles | كان هذا فقط اليوم الأول |
| Bu daha ilk gündü. | Open Subtitles | أعني، هذا اليوم الأول وحسب، لذا... |
| Bugün sadece ilk gündü. | Open Subtitles | اليوم كان فقط اليوم الأول. |
| İlk gündü. | Open Subtitles | إنّه اليوم الأول |
| Öyleyse... Ne kadar ilginç bir ilk gündü. | Open Subtitles | ياله من أول يوم مثير |
| Köye geldiği ilk gündü. | Open Subtitles | أول يوم له في القرية |
| It iş benim ilk gündü. | Open Subtitles | كان أول يوم لي في العمل |
| - Hareketli bir ilk gündü, ahbap. | Open Subtitles | انه أول يوم لك اسمعى... |
| İyi bir ilk gündü. | Open Subtitles | يوم أول جيد |