| Doğum günü partilerinin özelliği ilk ve son partinin birbirine oldukça benzemesidir. | Open Subtitles | أغرب ما بحفلات أعياد الميلاد، هو أن أول وآخر حفل متشابهان تماماً |
| Dogum günü partilerinin özelligi ilk ve son partinin birbirine oldukça benzemesidir. | Open Subtitles | أغرب ما بحفلات أعياد الميلاد، هو أن أول وآخر حفل متشابهان تماماً |
| Eğer ilk ve son teklifim, kabul ediyorsan başını salla. | Open Subtitles | قل نعم لو أنك ما زلت تريد عرضي الأول والأخير |
| Tamam o zaman, ilk ve son ay artı depozito için 3.500 dolarlık bir çeke ihtiyacım var. | Open Subtitles | حسناً إذاً ، احتاج إلى شيك بأجر الشهر الأول والأخير بالإضافة إلى قيمة الوديعة ، وهذا 3,500 دولار |
| İlk ve son kez altı top bilardo şampiyonasında kazanmıştım. | Open Subtitles | المرة الأولى والأخيرة التي ربحتُ فيها جائزة كرة القدم التخيلية. |
| Bu hayatımızdaki ilk ve son kovalamaca olacak, anladın mı? | Open Subtitles | . إنها أول و آخر مطاردة في حياتنا هل تعلمين ذلك ؟ |
| Ucuz. Nihayet anladığım bir kelime çıktı. İlk ve son iyi haber. | Open Subtitles | أخيراً الكلمة التي فهمتها أول و أخر جزء من الأخبار السعيدة |
| Bu verdiği ilk ve son röportaj olmuş. | Open Subtitles | كانت أول وأخر مقابلة أجرتها علي الإطلاق |
| İnanın bana şu anda bu cümleyi ilk ve son olarak söylüyorum. | Open Subtitles | صدقوني , ستكون هذه أول وآخر مره أقول فيها هذه الجمله |
| Bu, Vogue dergisinden ilk ve son kez kopya çekişim oldu. | Open Subtitles | هذه أول وآخر مرة أقلد فيها شيئا من الموضة |
| Tamam ama sadece bir tane. Bu ilk ve son sigaram olacak. | Open Subtitles | حسناً ، ولكن فقط واحدة هذه ستكون أول وآخر سيجارة إطلاقاً |
| İlk ve son defa sevdiğim bir kadın hayatıma bir zalim gibi girdi. | Open Subtitles | أول وآخر إمرأة أحببتها ظهرت الآن كعدوةً لي |
| Ciddi olduğumu göstermek için bu, bu geceki ilk ve son içkim olacak. | Open Subtitles | ولأظهر لك أنني جادة ، هذا شرابي الأول والأخير لهذه الليلة |
| İlk ve son ayın ücretini, aylığı 49 dolardan, peşin alacağım. | Open Subtitles | سأحصل مردود الشهر الأول والأخير مقدماً, مقابل 49دولار شهري |
| İlk ve son defa o zaman gördüm onu. | Open Subtitles | هذ هو الوقت الأول والأخير الذى رأيتها فيه |
| oyununun bugüne kadar yapılmış en iyi oyun olduğunu düşünüyorum. Prensipte çünkü ilk ve son defa aileler, öğretmenler ve çocukların hepsi oyunun harika olduğunda birleşiyor. | TED | هي على الأرجح أهم لعبة فيديو على مر التاريخ. بشكل رئيسي لأنها المرة الأولى والأخيرة التي اتفق فيها الآباء والمدرسون والأطفال على أنها لعبة فيديو رائعة. |
| Onunla ilk ve son kez 24 saat önce karşılaştım. | Open Subtitles | لقد قابلته للمرة الأولى والأخيرة منذ 24 ساعة |
| Bu onları ilk ve son görüşüm oldu. | Open Subtitles | كانت أول و آخر مرة أراهم فيها بالمناسبة |
| Ama sahneye ilk ve son çıkışını gerçekten hatırlamak istiyor musun? | Open Subtitles | أجل,لكن هل حقاً تريدين تذكر أول و أخر ظهور لك على المسرح ؟ |
| Elveda. İlk ve son arkadaşım. | Open Subtitles | أول وأخر أصدقائي |
| 2001 yılındayız. 2001 Eylül ayı mizah "Muhakeme" yetisine ilk ve son olarak yenik düşüyor. | TED | في 2001 في الموسم التلفزيوني سبتمبر 2001 ، إستسلمت الفكاهة للحكم مرة واحدة وإلى الأبد |
| Bu yüzden, hepinizin önünde ilk ve son yeminimi ediyorum. | Open Subtitles | لذا، هنا و أمامكم جميعاً نذري الأول و الأخير. |
| Peki ya ilk ve son olarak kimin yeteneğinin olup kimin olmadığını bulabilseydik? | Open Subtitles | ماذا لو استطعنا إثبات مرة واحدة وإلى الأبد، الذي لديه المهارات والذي لا؟ |
| Bu asansör meselesini ilk ve son kez ele alalım. | Open Subtitles | دعونا نواجه معضلة المصعد الآن لمرة واحدة وللأبد. |
| Sanırım bu Moskova'yı ilk ve son görüşüm oldu. | Open Subtitles | و جال بذهنى أنها المره الأولى ( و الأخيره التى أرى فيها ( موسكو |
| Lütfen. Bu ilk ve son. | Open Subtitles | أرجوك ، لقد كانت هذه هي المرة الأولى و الأخيرة |