| İran'daki ilk yılımızda aramız çok kötüydü. | Open Subtitles | في السنة الأولى في إيران كانت الامور سيئة جدا بيننا |
| Cambridge'deki ilk yılımızda senin Matt Lauer videonu gülmek için birbirimize yollardık. | Open Subtitles | في السنة الأولى في كامبريدج كنا نستعمل بالمراسله مقابلتك مع مات لاور للضحك |
| İlk yılımızda hiçbirşey yakalayamadık. | TED | في السنة الأولى لم نحصل على شيء. |
| Adı Jill'di. İlk yılımızda tanışmıştık. | Open Subtitles | كان اسمها (جيل) التقينا في السنة الأولى بالكلية |
| Mükemmel şef Wig-Gum, siz olmasaydınız yeni dünyadaki ilk yılımızda asla hayatta kalamazdık. | Open Subtitles | أيها الزعيم (ويغ غام) ، لم نكن لنصمد عامنا الأول في العالم الجديد بدونك |
| D.C'deki ilk yılımızda. | Open Subtitles | عامنا الأول في العاصمة |