| İmzaladığın kaza raporunda, üste yaralandığı yazıyor. | Open Subtitles | تقرير الحادث الذى وقعته يقول أنه جرح نفسه في القاعدة ؟ |
| Birkaç hafta önce imzaladığın evrağı sana hatırlatmak istiyorum. | Open Subtitles | دعني اذكرك بالمستند الذي وقعته قبل بضعة اسابيع |
| İmparator adına imzaladığın antlaşma Roma'nın şanına aykırı ve bizim için utanç kaynağı oldu. | Open Subtitles | المعاهدة التي وقعتها باسم الإمبراطور لا تليق بروما وتجلب لنا العار. |
| İmzaladığın sayfa, anlaşmanın son sayfasıydı. | Open Subtitles | هذه الاستمارة التي وقعتها اخر ورقة كانت من عقدك |
| Kontratını imzaladığın haftaydı, ondan birkaç gün önceydi... | Open Subtitles | كان ذلك قبل بضعة أيام من توقيعك العقد |
| Dün ressamın eskizi bitirdiği zaman imzaladığın yeminli ifadeyi unuttun mu? | Open Subtitles | هل تتذكرين الإقرار الذي وقعتيه عندما رأيتي الرسم التخطيطي النهائي بالأمس؟ |
| Son imzaladığın antlaşmanın amacı bu değil mi? | Open Subtitles | أليس هذا هو الهدف من الاتفاقية التي وقعت عليها لتوك؟ |
| "Freaks"deki yatırımın, katılım anlaşmanı imzaladığın ilk günkü gibi sağlam. | Open Subtitles | حسناً، ليس هُناك سوء فهم، أن المستثمر الخاص بك كان صعب في يوم توقيع العقد وحسب. |
| Kardeşin, imzaladığın yasanın süresini azaltarak biraz haddini aşmış. | Open Subtitles | وقاحة قليلة من أخوك, تقلص التشريع الذي وقعته |
| Çünkü evin için imzaladığın kontratın 90 günlük olduğunu, bu da demek oluyor ki iki gün içerisinde arazini satmaya yönelik elinden geleni yapmazsan her şeyin boşa gideceğini tesadüfen öğrendim. | Open Subtitles | لأني أعرف حقيقةً بأن العقد الذي وقعته لبيع منزلك يعتمد شرط التسعون يوماً والذي يعني أنه خلال يومين ستفقد فرصتك لبيع المُلكية الخاصة بك |
| İmzaladığın şu form. Onu görmek istiyorum. | Open Subtitles | بإعطائي البيان الذي وقعته اريد أن أراه |
| İmzaladığın sözleşmede ahlakla alakalı bir madde var. | Open Subtitles | للعقد الذي وقعته شرط أخلاقي. |
| Onun Sandicot'taki arazisi için imzaladığın piyasa değerinin üstündeki kira kontratını da biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أيضاً بشأن العقد المرتفع عن سعر السوق الذي وقعته على أرضه في (ساندكوت) |
| Onaylanmamış bir deneyi yapmaya karar veren sendin Tetkik Kurulu'nun ve imzaladığın anlaşmanın doğrudan ihlali. | Open Subtitles | أنت من قرر القيام بتجربة غير مصرح بها في انتهاك مباشر لمجلس المراجعة واتفاقية المنحة التي وقعتها |
| Hukuksal bir anlaşma, iyi bir para karşılığında imzaladığın bir anlaşma. | Open Subtitles | إتفاقية قضائية وقعتها مقابل مبلغ مالي مناسب |
| Benim için imzaladığın resmi hala saklıyorum. | Open Subtitles | مازلتُ أحتفظ" بالصورة التي وقعتها من أجلي |
| - İmzaladığın an, onun malı olacaksın. | Open Subtitles | -إذا وقعتها فأنت ستكون ملكه |
| İmzaladığın mesaj pusulası. Marchetta'nın kağıdını kullanmışsın. | Open Subtitles | المرسال عرف توقيعك , ووضعت رمز مارشيتا |
| İmzaladığın için teşekkür ederim. Beni imzanı taklit etmekten kurtardın. | Open Subtitles | شكراً لتوقيعها توفر عليَّ تزوير توقيعك |
| Elinde senin imzaladığın bir FederaI Express belgesi var. | Open Subtitles | كان عنده طرد بريدي به توقيعك. |
| Göreceğiz. Sanırım, imzaladığın gizlilik anlaşmasını sana hatırlatmama gerek yoktur. | Open Subtitles | سنرى , لست بحاجة لتذكيرك , بإتفاق عدم الكشف الذي وقعتيه |
| İmzaladığın sözleşmeye bir bak istersen. | Open Subtitles | أنظري مرة أخرى على العقد الذي وقعتيه |
| "Freaks"deki yatırımın, katılım anlaşmanı imzaladığın ilk günkü gibi sağlam. | Open Subtitles | حسناً، ليس هُناك سوء فهم، أن المستثمر الخاص بك كان صعب في يوم توقيع العقد وحسب. |