| 6 Avrupa ülkesinden temsilciler Avrupa Birliği'ni kuracak anlaşmayı imzalamak için Roma'ya gelmişlerdi. | TED | ممثلون عن ست دول أوروبية جاؤوا إلى روما لتوقيع ميثاق انشاء الإتحاد الأوروبي |
| Şu an kontratları imzalamak için babamın ofisine, yani Alexis'in ofisine gidiyorum. | Open Subtitles | والآن سأذهب إلى الأعلى لمكتب أبي مكتب أليكسيس. , لتوقيع هذه العقود. |
| Tabi bu 50 devletin de devlet başkanları ve bakanlarıyla anlaşma imzalamak için görüşmek anlamına geliyor. | TED | هذا يعني التفاوض مع رؤساء الدول، ووزراء الخارجية ل 50 دولة لتوقيع معاهدات. |
| Kontratları imzalamak için geldim. Yayınevlerinden büyük ilgi var. | Open Subtitles | لقد جئت لتوقيع العقود إن الناشرين حقاً متحاملون عليه |
| Masgrate'yi tutuklama emrini imzalamak için bulamadınız mı? | Open Subtitles | الا يمكنك العثور على قاضى لتوقيع اذن التفتيش لنا ؟ |
| Ah, henüz Hamptons'ın dışında bir ev kiraladım ve bu haftasonu oraya kağıt imzalamak için gitmeliyim. | Open Subtitles | لقد استأجرت منزلاً في قرى هامبتنز وعليّ الذهاب إلى هناك عطلة الأسبوع لتوقيع الأوراق. |
| Neyse, artık adli karar imzalamak için yetkileri var. | Open Subtitles | ـ على أي حال، لقد وصلوا الى قاض لتوقيع الأوامر |
| Planladığımız anlaşmayı imzalamak için Rus yetkililerle beraber beş saat içinde BM'de olacağını söyledi. | Open Subtitles | قال إنه سيأتي إلى الأمم المتحدة خلال خمسة ساعات مع رئيس الوزراء الروسي لتوقيع المعاهدة كما هو مُجَدْوَل |
| Planladığımız anlaşmayı imzalamak için Rus yetkililerle beraber beş saat içinde BM'de olacağını söyledi. | Open Subtitles | وأنه سيأتي إلى الأمم المتحدة خلال خمسة ساعات مع رئيس الوزراء الروسي لتوقيع المعاهدة كما هو مُجَدْوَل |
| Onunla yalnızca bir kez evrakları imzalamak için buluştuk. | Open Subtitles | التقيناه مرة وحيدة لتوقيع المعاملات الورقية |
| Evrakları imzalamak için şehirdeki sığınma evinde buluşalım, yoksa sizi dışarı atmak için geri döneceğim! | Open Subtitles | قابلوني في ملجأ البلدة لتوقيع الأوراق وسنعود بعد ذلك لطردكم |
| Bazı evrakları imzalamak için gelmem gerekiyordu. Bilirsin, son noktayı koymak için. | Open Subtitles | كان علي العودة لتوقيع بعض الأوراق كما تعلم ،إنهاء الأمر |
| Abartılı olurdu, ama biz buraya bir şey imzalamak için gelmedik. | Open Subtitles | سيكون كذلك لكننا لسنا هنا لتوقيع أي شيء. |
| Bugün, sizin ve Rusya'nın Başkanı anti-terörizm ittifakı anlaşmasını imzalamak için bir araya geliyorlar. | Open Subtitles | ... اليوم اجتمع رئيسكم و رئيس دولة روسيا لتوقيع تحالف ضد الإرهاب |
| Bak, Kara Şövalyeler antlaşmayı imzalamak için kaleye geliyorlar. | Open Subtitles | الفرسان السود. في طريقهم إلى القلعة لتوقيع المعاهدة! |
| Anlaşma'yı imzalamak için Viyana'ya gidiyorum. | Open Subtitles | سأسافر إلى فيينا لتوقيع الإتفاقيات |
| Bugün, sizin ve Rusya'nın Başkanı "tarihsel uzlaşma", "anti-terörizm ittifakı" adını verdikleri anlaşmayı imzalamak için bir araya geliyorlar. | Open Subtitles | اليوم رئيسكم و رئيس ... دولة روسيا " اجتمعا لتوقيع ما سمّياه بــ " الاتفاق التاريخى " تحالف ضد الإرهاب" |
| Alaric ve korumaları son bir anlaşma imzalamak için yola çıktı. | Open Subtitles | ذهب (ألاريك) وحراسة صغيرة لتوقيع اتفاقيّة نهائيّة. |
| Çoğunuzun bildiği gibi, Sandy birkaç resim imzalamak için burada olacaktı ama maalesef, yolculuğu yapabilecek durumda değil. | Open Subtitles | كما تعرفون، يُفترض حضور (ساندي) هنا لتوقيع الإهداءات، لكن مع الأسف، غير قادر على السفر |
| Vergi indirim formlarını imzalamak için. | Open Subtitles | لتوقيع أوراق الضرائب |