| Egosu inançlarından daha güçlü ve daha tehlikeli.... ...ve zayıf noktası da bu. | Open Subtitles | غروره أكثر قوة وأكثر خطورة من معتقداته. وهذا هو موطن ضعفه. |
| Egosu inançlarından daha güçlü, daha tehlikeli. | Open Subtitles | غروره أكثر قوة وأكثر خطورة من معتقداته. |
| ırk ya da inançlarından dolayı ayrımcılığa uğramış olabilirler. | Open Subtitles | قد يواجه تمييز بسبب الجنس أو المذهب. |
| Irk ya da inançlarından dolayı ayrımcılığa uğramış olabilirler. | Open Subtitles | قد يواجه تمييز بسبب الجنس أو المذهب. |
| Bunlar yaşamın, tanrılar tarafından yaratıldığını düşünüyor ve onların geri geleceğine, onlara olan inançlarından dolayı ödüllendirileceklerine inanıyorlar. | Open Subtitles | هؤلاء الناس يعتقدون ان كل الحياة على الكوكب صنعت بواسطة أسيادهم القدماء والعياذ بالله وأن هؤلاء الأسياد يوماً ما سيعودون وسيكافأونهم لأجل إيمانهم |
| - insanlar inançlarından bile vazgeçerler. - Hayır, ben bu durumun değişeceğine inanmıyorum. | Open Subtitles | سيقايض الناس بـ إيمانهم للنجاه - لا، لا أثق أن هذا الامر انتهى - |
| İnançlarından vazgeçirttirilecek biri değilim. | Open Subtitles | لن يجعلني تهديدك أتخلى عمَ أؤمن به |
| Ve inançlarından vazgeçmeyi reddettiği için aylarca hapsetmişler Dirk'ü ta ki, soğuk, tatsız bir gecede, bir fırsatını bulup kaçana dek. | Open Subtitles | الآن. (ديرك) رفض التخلي عن معتقداته... لذا لقد حبسوه لشهور طويلة, جداً... |
| Filonun bir arada kalmak için, kutsal metinlere olan inançlarından dolayı Laura Roslin'e ihtiyaçları olduğu konusunda, haklı olduğunu varsayalım. | Open Subtitles | تعتمد على إيمانهم بالكتاب بالمقدس الأسطول بحاجة إلى (لورا روزلين) ليبقى متماسك |
| İnançlarından vazgeçirttirilecek biri değilim. | Open Subtitles | لن يجعلني تهديدك أتخلى عمَ أؤمن به |