| Üstelik Prenseste de tonlarca olduğuna inanılıyordu. | Open Subtitles | والأميرة كان يُعتقد بأنّها تحمل عِدّة أطنان منها |
| Bildiğin gibi, senin Poseidon'un tek varisi olduğuna inanılıyordu. | Open Subtitles | كما تعلم، يُعتقد أنّك وريث (بوسايدُن) الوحيد. |
| Kimse sebebini gerçekten bilmiyordu ama büyük şef Muhluri öldüğünde atalarıyla birlikte yaşamasına uygun olarak aslanın onu takip ettiğine inanılıyordu. | Open Subtitles | لا احد عرف لماذا ولكن كان يعتقد أنه عندما توفي الرئيس العظيم موهلوري الاسد لحق به |
| Onları kısırlaştırdığına inanılıyordu. | Open Subtitles | c.arabicrlm; كان يعتقد أنه يصيبهن بالعقم. /c.arabic |