"inanıyordum" - Translation from Turkish to Arabic

    • آمنت
        
    • صدقت
        
    • أمنت
        
    • آمنتُ
        
    • صدقته
        
    • تعرف أنني أعتقد
        
    • اعتقدت
        
    • إعتقدت بأنّه
        
    • ممتازاً وأعتقدت أن
        
    • صدّقتُ
        
    • أن أصدقك
        
    • زال كما
        
    San Carlos'u terk ettiğim zaman, savaşa inanıyordum. Bildiğim tek yöntem buydu. Open Subtitles عندما تركت سان كارلوس، آمنت بالقتال لأنه الطريقة الوحيدة التي أعرفها
    Dinamit kullanmaya başladığım zaman pek çok şeye inanıyordum. Open Subtitles عندما بدأت باستخدام المتفجرات، آمنت بأشياء كثيرة
    Bu uçuş simülasyonunu uçurarak çok zaman geçirdim ve sonunda gerçekten de uçakları uçurabileceğime inanıyordum. TED صرفت الساعات أطير بهذا المحاكي وقد صدقت أنني أستطيع قيادة الطائرات بعد ذلك
    Delirmiş gibi konuşuyordu ama yine de ona inanıyordum. Open Subtitles ، لقد بدا مجنوناً تماماً . ومع ذلك صدقت كل كلمة قالها . كان من الضروى أن أذهب إليه
    Biliyor musun Teğmen araştırmamın herkesi mutlu edeceğine gerçekten inanıyordum. Open Subtitles ...أتعلم أيها الملازم لقد أمنت حقا أن أبحاثي من شأنها أن تجعل كل شخص سعيد
    Ben Kurul soruşturmasının herhangi bir finansal düzensizlik bulamayacağına kuvvetle inanıyordum. Open Subtitles لقد آمنتُ بكل ثقة بأنّ تحقيقات لجنة الأوراق الماليّة والتبادل سوف تخرج بدون أيّ مخالفات ماليّة علي الإطلاق
    Bir Katolilk olarak, benim evliliğim rahip tarafından kutsallaşacağına inanıyordum, Open Subtitles ،ناهيك عن كوني كاثوليكية فإنني طالما آمنت بأن زواجي لابد وأن يُبارك بواسطة الكاهن
    Aslında okulda ve kolejde aşka ve masala inanıyordum. Open Subtitles في الحقيقة في المدرسة والكليّة آمنت بالحبّ وقصص الحواري
    Ebeveynlerin hakkında söylediğim şeylere kardeşinin profilini hazırlarken inanıyordum. Open Subtitles تلك الأشياء التي قلتها عن والداكِ آمنت بها عندما وضعتها في ملف شقيقك.
    Sonsuz cenneti bulduğuma, gönülden inanıyordum ta ki o geceye kadar. Open Subtitles لقد آمنت حقاً بأنني وجدت ..... جنة الخلد ....
    Ve bir şekilde bu dileğin gerçekleşeceğine, içten inanıyordum. Open Subtitles ولقد آمنت بقلبي أنه يوماً ما... وبطريقة ما، ستصبح هذه الأمنية حقيقة
    Rahip olduğumda, cüppemin beni kutsal kıldığına inanıyordum. Open Subtitles آمنت أن قلنسوة الراهب ستجعلني مقدس... . أ كنت متكبر أحمق؟
    Buraya para atınca dileğinin gerçek olduğuna inanıyordum. Open Subtitles لقد صدقت الحكاية التي تقول عندما أرمي المال فيه، تتحول إلى أمنية
    Gerçekten Stanforda gideceğine inanıyordum biliyorsun... Open Subtitles أنت تعرف . لقد صدقت فعلاً أنك تريد الذهاب الى ستانفورد
    İnsanları sokaktaki pisliklerden korumaya inanıyordum. Open Subtitles أمنت بأن هناك فرق بيننا
    Eylemlerinin hayatları tehlikeye attığına inanıyordum... Open Subtitles أنا آمنتُ أن تصرُفاتِهِ تُعرِض حيوات للخطر..
    Onca zaman iş başında olduğunu söylüyordu. Ben de inanıyordum. Open Subtitles لقد صدقته عندما قال أنه كان في العمل طوال الوقت
    Efendim, sizi buraya iyi niyetle çağırdığıma inanıyordum. Open Subtitles سيدي، أريدك أن تعرف أنني أعتقد دعوتك هنا بحسن نية
    Gerçekten çok çalıştık. O zaman elimden gelenin en iyisini yaptığıma inanıyordum. TED لقد عملنا بجدّ وفي ذلك الوقت اعتقدت بأني كنت أبذل قُصارى جُهدي.
    Bunu yaptım çünkü doğru olduğuna inanıyordum. Open Subtitles أنا هو لأن إعتقدت بأنّه كان الشيء الصحيح ليعمل.
    Çünkü o kadar iyiydi. Bir gün harika bir dava ajanı olacağına inanıyordum. Open Subtitles لقد كان ممتازاً وأعتقدت أن سيكون ضابط جيد فى يوم ما.
    Ölmüş olduğuna öylesine inanıyordum ki görmek istemedim. Open Subtitles لقد صدّقتُ بشدّة أنّها قد ماتتْ، ولم أُرِد أن أرى ذلك.
    Neredeyse sana inanıyordum, orospu çocuğu. Neredeyse inanıyordum! Open Subtitles ـ كدت أن أصدقك يا إبن العاهرة كدت أن اصدقك
    Buna o zaman da inanıyordum,... şimdi de inanıyorum. Open Subtitles هذا كان رأيى وقتها و لا زال كما هو الأن

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more