| En duygusal ve sıkıntılı dönemde böylesine rahat bir yetki devri anayasanın gücüne ve yasanın üstünlüğüne inancımızın bir kanıtı olmuştur. | Open Subtitles | في وقت مليء بالعاطفة والمحاولات هو شهادة على قوة الدستور و إيماننا |
| Bunlar duvarımız için ciddi tehlike. Duvarlar inancımızın ne kadar güçlü olduğunu gösterecek. | Open Subtitles | قوة هذا الحائط ستريهم مدى ثقتنا فى إيماننا |
| Bay Risley, inancımızın ve ülkemizin geleceği için, çok büyük bir risk almaya hazırım. | Open Subtitles | سيد رايسلي في سبيل إيماننا ومستقبل بلادنا أنا على استعداد لأخاطر بالكثير |
| Neden kadınlar inancımızın öğretilerinden daha öncesine ait konumlara düşürülüyor? | TED | لماذا يتم إبعاد المرأة للمواقع التي سبقت تعاليم ديننا ؟ |
| "İnancımızın ve kuşkumuzun geceki haykırışları..." | Open Subtitles | صرخة ايماننا المغلفة بالشك ضد الظلمة والصمت |
| İnancımızın kurbanlarını kabul et Tanrım ve bizi karanlıktan kurtar. | Open Subtitles | اقبل رموز إيماننا تلك يا إلهي وحررنا من الظلمات |
| Bunlar bizim inancımızın sınırlarını test etme günleridir. | Open Subtitles | هذه هي الأيام التي اختبار إيماننا إلى أقصى حد. |
| İnancımızın temeli İsa'nın en uygun şekilde Tanrı'nın oğlu olduğudur. | Open Subtitles | إنه أساس إيماننا حيث أن المسيح نشير له بأنه ابن الإله |
| İnancımızın Amerikan sadakatine karşı olduğunu mu düşünüyorsunuz? | Open Subtitles | أتفترض أن إيماننا يناهض الولاء الأمريكي؟ |
| Bu durum üzerine hepinizden Tanrı'ya olan yok edilemez inancımızın sapasağlam ayakta olduğunun bilinciyle dağılmanızı, evlerinize dönüp silahlarınızı bırakmanızı rica ediyorum. | Open Subtitles | ولذلك ، أطلب منكم أن تذهبوا لبيوتكم وتتركوا اسلحتكم! موقنين أن إيماننا راسخ |
| İşin doğrusu, barış inancımızın özündedir. | Open Subtitles | الحقيقة .. السلام هو في صميم إيماننا. |
| Tanrım, inancımızın bu küpü kaldırmasını sağla. | Open Subtitles | دع إيماننا يرفع هذا المكعب ياسيدي |
| Yalvarıyorum, bu teklifi inancımızın işareti olarak kabul edin. | Open Subtitles | أتضرّع إليكم... تقبلوا هذه التضحية كدلالة على إيماننا. |
| İnancımızın, bilgilerimizin öncüsü olmasına izin ver. | Open Subtitles | دع إيماننا يلغي معرفتنا |
| Tanrı'nın takdirine olan inancımızın bir kanıtıdır | Open Subtitles | إنها دليل إيماننا وطاعتنا |
| İnancımızın, topluluk içinde, bizi güçlü, sağlıklı, varlıklı hale getirdiğine inansam da diğerlerinde gördüğüm ikiyüzlülükle, ben de karşılaştım. | Open Subtitles | وبالرغم من أنّني إعتقدت إيماننا أبقتنا قوي في الجالية - الصحة الجيدة الغنية - ... جئتلرؤيةالنفاقفيالآخرين. |
| İnancımızın, başkalarının gelişimlerinin cesaretini kırmaya izin vermediğini biliyorum, ama liderin liderlik yapmasını da emreder. | Open Subtitles | أفهمُ أنَ ديننا لا يُثنينا عَن تحسين الآخَرين لكنهُ ينُص أيضاً على أنَ قائدنا يجبُ أن يقود |
| Bizim inancımızın belli kuralları vardır kalın duvarlar, dinsel adetler. | Open Subtitles | ديننا له قواعد منذ القدم وطريق منقوش على الصخر وطريق روحي لن تفسده |
| İnancımızın kısıtlamalarını her zaman olduğu gibi kabul edemezdi. | Open Subtitles | لم يوافق دائماً على القيودِ التي ينص عليها ديننا. |
| O, birliğimizin bir sembolüdür, inancımızın bir sembolü. | Open Subtitles | انه رمز وحدتنا, رمز ايماننا. |