| Jüriye baktığım zaman, ortak bir noktamız olduğuna inancım vardı. | Open Subtitles | وكان لديّ إيمان دائم بأنني حينما أنظر لهيئة المحلّفين، أشعر بأن لدينا الكثير من الأمور المشتركة. |
| Jüriye baktığım zaman, ortak bir noktamız olduğuna inancım vardı. | Open Subtitles | وكان لديّ إيمان دائم بأنني حينما أنظر لهيئة المحلّفين، أشعر بأن لدينا الكثير من الأمور المشتركة. |
| Emin olamazdım ama inancım vardı. | Open Subtitles | لم أكن متيقناً ، لكن لديّ إيمان |
| Değişik şartlarda tabii, ama seni bir gün göreceğime inancım vardı. | Open Subtitles | إنها ظروف مختلفة بالطبع لكن... كان لديّ إيمان أنّنا سنلتقي يوماً آخر. |
| - Bizi nasıl buldunuz? - Sadece inancım vardı. | Open Subtitles | أنا لديّ إيمان فحسب |