| Onlara değişeceğimi söylediğimde, bana gerçekten inandılar. | Open Subtitles | حتي اني مره قلت لهم اني احاول ان اتغير صدقوا الامر حقا |
| Sonuç olarak, evet, inandılar. | Open Subtitles | فى النهاية . آجل , صدقوا فعلاً |
| İnandılar ki, eğer bu uçan makineyi çözebilirlerse, dünyanın gidişini değiştireceklerdi. | TED | فقد آمنوا أنهم إن استطاعوا اكتشاف طريقة لصنع آلة للطيران، فإنهم سوف يغيرون مجرى تاريخ العالم. |
| Onlara inanacak bir şey vermememe rağmen bana inandılar. | Open Subtitles | لقد آمنوا بي عندما لَم أُقدِّم لهم أي شيء ليُؤمنوا بِه |
| Konuştuk, aynı uçakta olduğumuza inandılar. | Open Subtitles | لقد تحدثنا، و يصدقون أننا كنا على متن الطائرة أيضاً |
| - Heykeline inandılar herhalde. | Open Subtitles | لابد وأنهم صدّقوا على منحوتتك. |
| Hayır sevmediler ama inandılar. Leonard Vole'u sevdiler ama ona inanmadılar. | Open Subtitles | لا ، و لكنهم قد صدقوها ، لقد أعجبهم ليونارد فول و لكنهم لم يصدقوه |
| Harikaydın. Bence inandılar. | Open Subtitles | لقد كنت رائعاً، اظن انهم قد صدقوا الامر |
| Evet, inandılar. İnanmak zorundaydılar. | Open Subtitles | نعم صدقوا كان عليهم ذلك. |
| Hikayemize inandılar. | Open Subtitles | لقد صدقوا قصتنا |
| Söylediğim her şeye inandılar. | Open Subtitles | لقد صدقوا كل ما قلتُه |
| Doğru. İlk Kurucular devlet yönetimi için de aynı şeye inandılar. | Open Subtitles | الآباء المؤسسون آمنوا بالشيء نفسه عن الحكومة. |
| Kendilerini kurtaracak bir tanrıdan gelen cevapları barındırdığına inandılar. | Open Subtitles | آمنوا بأنه يحوي استجابات من إله قد يخلصهم. |
| Gemide bir kadınla seyahat ettikleri için deniz tanrılarını öfkelendiklerine inandılar. | Open Subtitles | آمنوا بأن الإبحار مع امرأة على متن السفينة يغضب الآلهة |
| Konuştuk, aynı uçakta olduğumuza inandılar. | Open Subtitles | لقد تحدثنا، و يصدقون أننا كنا على متن الطائرة أيضاً |
| Konuştuk, ve bizim de uçakta olduğumuza inandılar. | Open Subtitles | لقد تحدثنا، و يصدقون أننا كنا على متن الطائرة أيضاً |
| Konuştuk, ve bizim de uçakta olduğumuza inandılar. | Open Subtitles | لقد تحدثنا، و يصدقون أننا كنا على متن الطائرة أيضاً |
| Senin kendinde olduğuna inandılar mı? | Open Subtitles | هل صدّقوا أنك ما ادّعيته؟ |
| Vikingler, bu yaptıklarının Güneş'i geri getirdiğine inandılar. | Open Subtitles | الفايكنغ) صدّقوا بأن أفعالهم) كانت السبب في عودة الشمس |
| Sahte kimliklerimizi gösterdik ve onlar da inandılar. | Open Subtitles | لقد عرضنا على الشرطة بطاقاتنا المزيفة وقد صدقوها. |
| Manevi bir gücüm olduğunu inandılar. | Open Subtitles | اقتنعوا أن لديّ قُوى روحية |
| - İnandılar mı? | Open Subtitles | أصدقوا ذلك ؟ |
| Hangi saçma öyküyü anlattıysan sana inandılar çünkü önüme polis barikatı örüldü resmen. | Open Subtitles | ،أياً كانت القصة السخيفة التي أخبرتهم بها ،فإنهم قد صدقوك لأن ذلك الجدار الأزرق اتبع الصراط المستقيم |
| Onun insan vücudu içinde bulunan kara bir sıvı olduğuna inandılar. | TED | لقد كانوا يعتقدون أنّ الحزن هو سائل أسود داخل الجسم |