| Ailenin ve öğretmenlerinin anlattığı şeylere öyle inanmışsın ki, onları yüce gerçekler olarak tartışmasız kabul ediyorsun. | Open Subtitles | أنكِ مقتنعة بشدة أن كل ما علمه لكِ والديك و أساتذتك حقيقة مجردة لا نقاش فيها |
| Bu konuda bir şey yapmak zorunda olduğuna inanmışsın. | Open Subtitles | وأنت مقتنعة أنك يجب أن تفعلي شيئا ما حيال هذا الأمر |
| Buradan doğruca bir kızgınlıkla ayrılıyorsun iyi tarafya olduğuna inanmışsın! | Open Subtitles | أخرجي من هنا مليئة بسخط الصالحين مقتنعة أنك في جانب الخير |
| Sen çoktan inanmışsın. | Open Subtitles | -أنتِ مقتنعة بالفعل بأنّ هذا ... |