| Kurul inceliyor. Bazıları İngiltereye geri gönderilecek | Open Subtitles | المحكمة تقوم بمراجعتها , البعض سوف يتم شحن وإعادته إلى إنجلترا |
| Eger,Amerikanlar beni geri yollamak istiyorlarsa ingiltereye yollasinlar | Open Subtitles | إذا كان يود الأمريكان إعادتي إلى إنجلترا |
| ..İngiltereye gidecektik ve ailem kalmama asla izin vermezdi | Open Subtitles | لكن كان لديّ إختبارات بـ"إنجلترا" ولَم يوافق والدايّ على الإطلاق, وخفتُ بشدّة, |
| - İngiltereye gel. Sana söyleyeceğim. | Open Subtitles | تعال إلى إنكلترا أقول لك |
| ama hadi İngiltereye! Elveda sevdili annecim. | Open Subtitles | لكن هيا الى انكلترا وداعا يا امي |
| ve onu İngiltereye davet etti, ve yıllarca birlikte çalıştılar, | Open Subtitles | و أحضره إلى أنجلترا و من ثم عملوا معاً لسنوات |
| Derhal ingiltereye gidecek, uzun zamandır aksayan vergimiz alacak onlarda. | Open Subtitles | عليه الاسراع الى انجلترا بطلب من مجلسنا المهمل |
| Ve eğer kazanırsak Finale ulaşmak için ingiltereye karşı oynucaz | Open Subtitles | وإن هزمونا سيتعين علينا هزيمة الإنجليز والمباراة التالية فقط للتأهل إلى النهائي |
| Onunda istediği gibi vücudu ingiltereye gönderildi. | Open Subtitles | جثتها أعيدت إلى "إنجلترا" كإحترام لرغباتها |
| Düşes. Avrupanın yanınızda olduğunu ve İngiltereye ihtiyacınızın olmadığını biliyorum. | Open Subtitles | أيتها الدوقة أعلم أن (أوروبا) بجانبك وأنك لا تحتاجين لـ(إنجلترا) |
| hindistan ingiltereye karşı. | Open Subtitles | بين الهند و إنجلترا... فيالملعب. |
| Amerikalı köylüler tarafından kurtarıldı ve ingiltereye döndü. | Open Subtitles | عندما وجدت بواسطة بحارة أمريكيين أمر (الكونغرس) بإرسالها إلى (إنجلترا) |
| İngiltereye taşındım. Evlendim | Open Subtitles | انتقلت الى إنجلترا وتزوجت |
| Orda biri var,beni İngiltereye görüre bilir. | Open Subtitles | هناك شخص ما،... . يمكنه أن يعيدني إلى "إنجلترا..." |
| Bütün İngiltereye tek hükümdarın o olduğunu göstermek için bunu hemen yapmamız gerektiğini düşünüyor. | Open Subtitles | يظن أنه علينا فعل ذلك الآن ونبرز لـ(إنكلترا) بأنه الملك لوحده وليس الحاكم المشترك مع الفتاة |
| Ben de Yorkluyum ve İngiltereye iki Hanedanlığın uyumlu olduğunu gösterebilirim. | Open Subtitles | أنا من أسرة (يورك) وسأبلي جيداً بقدرك في الإظهار لـ(إنكلترا) أن الأسرتين تعيشان بسلام وبتناغم |
| Ülkemi gezmek ve Tudor yeşilinin İngiltereye ne kadar yakıştığını görmeye can atıyordum. | Open Subtitles | أنا متشوق لأجول في أراضيّ وكم يليق لون (تيودور) الأخضر بـ(إنكلترا) |
| Hadi İngiltereye. | Open Subtitles | هيا الى انكلترا |
| Peki neden gönderilmişti ingiltereye? | Open Subtitles | لماذا ارسل الى انكلترا |
| McLean, Mary'nin İngiltereye birlikte kaçacağı adamdı. | Open Subtitles | ماكلين كان الرجل الذي كانت ماري ستهرب معه إلى أنجلترا |
| - Bu gemi İngiltereye gidiyor! - Hadi canım sen de! | Open Subtitles | "هذه السفينه متجه الى "انجلترا - بالتأكيد لا - |
| Ve eğer kazanırsak Finale ulaşmak için ingiltereye karşı oynucaz | Open Subtitles | وإن هزمونا سيتعين علينا هزيمة الإنجليز والمباراة التالية فقط للتأهل إلى النهائي |