| CA: İklim değişikliğine sahiden inanmayan biri olduğunu söyledi ve bunu yapmaman gerektiğini düşünen bir sürü insan var. | TED | قال أنّه لا يُؤمن بالتغير المناخي، وهناك الكثير من الناس الذين يعتقدون أنه كان ينبغي عليك ألا تفعل ذلك. |
| Afrika'da çok fazla akıllı, çalışkan ve tutkulu insan var, kesinlikle. | TED | هناك العديد من الناس الأذكياء والجادّين والطموحين في أفريقيا، بشكل واضح. |
| Şu an dışarıda bir yerlerde böyle hisseden milyonlarca insan var. | TED | يوجد الآن الملايين من الناس هناك مثلي يشعرون بتلك الطريقة. |
| Bu ofiste parası tehlikede olan bir sürü insan var. | Open Subtitles | و هناك أناس كثيرون في املكتب يملكون مالاً في الاستثمار |
| Çok fazla insan var bu yüzden bir şey yapmaya kalkma. | Open Subtitles | الكثير من الناس هنا لذا لا تحاول أن تجرب أى شىء |
| farkettim ki, resimdeki köprüde birçok insan var ve köprü boyunca insanların yürüdüğünü zorlukla görebiliyorum. | TED | و لاحظت فوق الجسر هناك أشخاص كثيرين بالكاد تستطيع أن تراهم يمشون عبر الجسر |
| Çevrede çok insan var, çok sayıda da cep telefonu. | Open Subtitles | ثمة الكثير من الناس في الجوار, والكثير من الهواتف الخلوية |
| Çünkü hala onun kazandığını düşünen çok insan var. | Open Subtitles | لأن ما زال هناك الكثير مِنْ الناسِ الذي يَعتقدونَ بأنّه رَبحَ. |
| Çok fazla insan var. Deneme çekimleri için zamanımız yok. | Open Subtitles | يوجد العديد من الأشخاص ينتظرون دورهم لا يوجد وقت لدينا |
| Bu gece iyi vakit geçiren bir sürü insan var, biz neden geçirmeyelim? | Open Subtitles | هناك الكثير من الناس الذين يقضون وقتاً طيباً الليلة، فلم لا نفعل نحن؟ |
| Eyaletler arasında daha bir sürü yardıma muhtaç insan var. | Open Subtitles | أنا عندى الكثير من الناس يمكن مساعدتهم على الطريق السربع |
| Işıkları gören bir çok insan var ve hayvanların acayip davranmaya başladığını söylüyorlar. | Open Subtitles | الكثير من الناس رأوا أضواءً و يشتكون من حيواتهم التي تتصرف بطرق غريبة |
| Bu tip yerlerde büyümüş o kadar çok insan var ki, tahmin edemezsin. | Open Subtitles | وهناك المزيد من الناس الذين ينشأون في مثل هذه الأماكن مما كنت اعتقد. |
| Sanırım neyi kastettiğimi anlayan bir yığın insan var. | Open Subtitles | أعتقد هناك الكثير من الناس هناك تعرف معنى كلامى |
| Dışarda senin gibi kaybetmeyecek çok fazla insan var, zengin olmalıydın. | Open Subtitles | يمكنك استخدامها لتكون غنية. هناك الكثير من الناس هناك من سوف تجعل أبدا ما كنت فقدت. |
| Dışarıda, kıçları pantalonlarından dışarı sarkan bir sürü kanlı, canlı insan var. | Open Subtitles | هناك أناس تتدلى أجسادهم حقاً من بناطيلهم |
| Tutukluluğunuza gelince, burada sizi o yerde bırakmak isteyen birsürü insan var. | Open Subtitles | حول اعتقالك, لقد كان هناك الكثير من الناس هنا يريدون تركك هناك |
| İnan bana burada kurtulmaktan memnun olacağım bir sürü insan var. | Open Subtitles | صدقيني هناك أشخاص آخرون هنا أفضل التخلص منهم عليك أنتِ |
| Ama yemek için sıraya girmem lazım. Sırada çok fazla insan var. | Open Subtitles | لكن ، يجب أن أصطف لآكل هناك العديد من الناس في الصّف |
| Oh, bu işte parmakları olsun isteyen bir çok güçlü insan var. | Open Subtitles | هناك الكثير مِنْ الناسِ الأقوياءِ الذين يُريدُون هذا |
| Her şey mümkün. Anahtarlarına erişebilecek pek çok insan var. | Open Subtitles | أي شيء ممكن، العديد من الأشخاص لديهم مفاتيح لاستخدام سيارته |
| Daha önemlisi, o bölgede mahsur kalan sürüyle insan var. | Open Subtitles | لكن الأهم من ذلك.. هناك اناس كثيرون معزولون يعيشون في المنطقة |
| O zaman onu bir şekilde başka tarafa yönlendirmeli ya da bir şekilde durdurmalıyız. Yolunda 2.000 insan var. | Open Subtitles | ربما يجب علينا إعادة توجيهها أو نعوقها بطرقة ما، لدينا 2000 شخص هناك |
| - Çok insan var dışarda. | Open Subtitles | -هل يوجد أناس كثيرون بالخارج ؟ |
| Yani Balthazar geminin batmasını önledi ve şimdi elimizde doğmamış olması gereken bir gemi dolusu insan var. | Open Subtitles | -إذن (بالتزار) أنقذ سفينة .. والآن لدينا آلاف من الأشخاص ما كان ينبغي أن يولدوا |
| Ama burda 300 hasta, 20 operasyon ve yönetilecek 90.000 insan var. | TED | تقابلين 300 مريضاً، وتقومين ب 20 جراحة وعليك إدارة 90 ألف شخص. |