| Canavarları alt etmek istiyorsan insanlığını bir kenara bırakmalısın! | Open Subtitles | ،أنّه لهَزْم الوحوش عليك أن تكون مُستعدًا لِوضع إنسانيتك جانبًا |
| İnsanlığını geri kazanıyorsun ve eğer bu doğruysa gerçekten kutlamaya değer bir şey. | Open Subtitles | هذا لأنك تستعيد إنسانيتك كما أتمني , وإذا كان هذا صحيحاً فهذا حقاً أمر يستدعي الإحتفال |
| Ben buna insanlığını derim ama senin bu sözcügü bildiğini sanmam. | Open Subtitles | حسنا، أنا أدعوها إنسانيته ..لكن ,لا أعتقد أنك تعرف تلك الكلمة |
| Ve korktuğunda, o korkuya odaklan. Çünkü o insanlığını geri getirmenin anahtarı. | Open Subtitles | وحين تفعلين، فركّزي على ذلك الخوف لأنّه مفتاح عودة إنسانيّتك |
| İnsanlığını kapattığı zaman ondan sonra onu bir daha geri getirebileceğimizi sanmıyorum. | Open Subtitles | فحين تقمع إنسانيّتها فأظنّنا لن نسترجعها أبدًا |
| Bir kişinin insanlığını diğerleriyle olan ilişkisi belirler. | Open Subtitles | .... الأنسانية تجاه الآخرين . تقاس على حسب علاقتهم مع الناس |
| Ra's al Ghul'un insanlığını sana karşı kullanacağından korkuyorum. | Open Subtitles | وأنا خائفة جدا أن رأس الغول هو الذهاب الى استخدام إنسانيتك ضدك. |
| İnsanlığını kapat, bana sadık ol, ve sonra hepimiz eve mutlu döneriz. | Open Subtitles | أخمد إنسانيتك واعهد لي بولائك، وعندئذٍ نعود جميعًا لبيوتنا سعداء. |
| Bence sen insanlığını uzun zaman önce kaybetmişsin. | Open Subtitles | أنا أعتقد أنك خسرت إنسانيتك قبل وقت طويل |
| Başarı, insanlığını kaybetmeye değmez. | Open Subtitles | النجاح لا يساوي أن تفقد إنسانيتك |
| Ben yalnız seni değil insanlığını da satın aldım Bilal! | Open Subtitles | لقد أشتريت إنسانيتك بلال عندما أشتريتك |
| - Acıyla baş etmek yerine benim gibi insanlığını kapatıp cinayetler işleyen bir canavar olmamak mı? | Open Subtitles | وحشًا مثلي يغلق إنسانيته ويقتل الناس عوض معالجة حزنه كشخص طبيعيّ؟ |
| Bu kadarı bile onun insanlığını kapatmasına yetti. | Open Subtitles | وبرغم أنها كانت لمحة بسيطة، فقد كفَت لجعله يخمد إنسانيته. |
| Onu neyin beklediğini gösterdim, ...bu bile tek başına insanlığını kapatmasına yetti. | Open Subtitles | أعطيته لمحة لما ينتظره، وقد كفَت لجعله يخمد إنسانيته. |
| Bak, yaşadığın şeylerin insanlığını götürdüğüne kendini bir şekilde inandırmışsın. | Open Subtitles | انظر، أقنعت نفسك بأن كلّ ما خضته سلبك إنسانيّتك. |
| Kardeşin öldüğünde bu acıyı kaldıramadın ve insanlığını kapattın. | Open Subtitles | لم يمكنك احتمال الألم حين مات أخوك لذا أخمدت إنسانيّتك. |
| Bir sürü yalan uydurdu ama insanlığını geri getiremedi. | Open Subtitles | إذًا غزلَت حولك شبكة أكاذيب وعجزت عن ردّ إنسانيّتك |
| En kötü ihtimal insanlığını geri açması için... - ...efendilik bağını kullanırım. | Open Subtitles | في أسوأ الأحوال، سأستخدم رابطة الاستسياد وأخبرها بإيقاظ إنسانيّتها |
| Ona insanlığını açmasını isteyecek bir neden vermeliyiz. | Open Subtitles | يجب أن نعطيها سببًا يجعلها ترغب بإيقاظ إنسانيّتها |
| - Hayır, ama sana insanlığını getirir. | Open Subtitles | أنه سيرجع الأنسانية لك |
| Onu kurtarmak için, insanlığını terk etmeden adamı öldürmelisin. | Open Subtitles | حتى تنقذها, يجب ان تقتله قبل ان تتخلى عن انسانيتها وتأكل |
| Herhangi bir kesimin insanlığını hiçe sayan kanunlar kanun değildir. | Open Subtitles | القوانين التي تهمش من إنسانية أي شخص لاتسمى قوانين ... |
| Türü kurtarmak için kendi insanlığını yok etmeye hazırdı. | Open Subtitles | كان مستعدّاً لتحطيم إنسانيّته في سبيل إنقاذ النوع |
| Evet, cevabı biliyorum ama söyleyemem insanlığını kaybetmenden sorumlu olamam. | Open Subtitles | نعم, لديّالاجابات, لكنني لا يمكنني أن أخبركِ بها لن أكون مسئولاً عن تقليل انسانيتكِ |