"insanlara yardım etmek için" - Translation from Turkish to Arabic

• لمساعدة الناس
• لأساعد الناس
• لتساعد الناس
• بنقل المساعدات إلى
• لمساعدة الاشخاص
• لمُسَاعَدَة الناسِ
• على مساعدة الناس
• كي يساعد الناس

İnsanları öldürmek için para bulunabiliyorsa insanlara yardım etmek için de para bulunabilirdi.
إذا يمكنك أن تجد مال لقتل الناس يمكنك أن تجد مال لمساعدة الناس

Bence insanlara yardım etmek için bulunuyoruz.
أعتقد أننا وضعنا على هذه الأرض لمساعدة الناس.

İnsanlara yardım etmek için.
فعلت هذا لمساعدة الناس, ولكي لا تنفجر رأسي

İnsanlara yardım etmek için. Özellikle de fakirlere.
لأساعد الناس خصوصاً الفقراء منهم

Beyninin dehası ve kalbindeki iyilik ile insanlara yardım etmek için bir şeyler yaptın.
أنت تصنع الأشياء من عبقرية دماغك و طيبة قلبك لتساعد الناس

Ama hâlâ tecrit bölgelerindeki insanlara yardım etmek için kendini riske atıyordu.
لكنها لا تزال تواجه خطر الأصابّة بالعدوى بنقل المساعدات إلى المناطق المعزولة.

Bütün önemli olan bu yeteneğini insanlara yardım etmek için kullanman.
كل ما يهم هو أن استخدام هديتك لمساعدة الناس.

Ama bunu olumlu yönde kullanıp insanlara yardım etmek için... elimden geleni yaptım.
لكنني حاولت أفضل ما عندي لإستخدامها بطرق إيجابية لمساعدة الناس

Ama her şeyi insanlara yardım etmek için yaptığını düşünüyordum.
لكنني ظننت أن كل ما تفعل هو لمساعدة الناس

Bak, Christy güçlerini artık insanlara yardım etmek için kullanabilirsin.
انتبهي كريستي أنتِ تستطيعين استخدام قوتكِ لمساعدة الناس الآن.

Kanserli insanlara yardım etmek için olabilir mi?
لمساعدة الناس المصابة بالسرطان ؟ مهما يكن

Bianca az önce Tanrı'nın onu insanlara yardım etmek için yarattığını söyledi.
بيانكا قالت لهذا السبب ربنا صنعها , لمساعدة الناس

Babam sorumluluk sahibi olmamız gerektiğini, Tanrı'nın bize bahşettiğini, insanlara yardım etmek için kullanmamızı söylerdi.
كما تعلمون , والدنا قال أنه لدينا مسئولية لاستخدام ما اعطاه لنا الرب لمساعدة الناس

Süpermen'in insanlara yardım etmek için yeniden dışarıya çıktığını duydun mu?
هل سمعت ان سوبر مان ظهر مجددا لمساعدة الناس

Bize ateş eden insanlara yardım etmek için köprü inşa etmeye çalışıyorduk.
حاولنا بناء جسوراً هنالك لمساعدة الناس الذين كانوا يطلقون النار علينا

Jen gönüllü olunca ben başka insanlara yardım etmek için bir şey yapmadığımı fark ettim.
اننى لا افعل اى شيىء لمساعدة الناس ألم تعرفى هذا ؟

Bana insanlara yardım etmek için her şeyden vazgeçtiğini söylemiştin.
لقد قلت أن هدفك الوحيد هو التخلي عن كل شيء وتكريس حياتك لمساعدة الناس

Ben gerçek bir terapistim. Bu işe insanlara yardım etmek için girdim.
لقد عملت في هذا المجال لأساعد الناس

İnsanlara yardım etmek için doktor olmak istiyorum.
! اريد ان اكون طبيبة لأساعد الناس !

İster inan ister inanma, Jack, insanlara yardım etmek için uzman olman gerekmiyor.
(صدق أو لا تصدق يا (جاك لا داعي أن تكون مؤهلاً لتساعد الناس

Strange babamla insanlara yardım etmek için tasarlanmış bir programda çalışıyordu.
سترينج كان يعمل مع والدي ببرنامج لمساعدة الاشخاص

Hemşireler alabilir, öğretmenler alabilirdiniz. İnsanları öldürmek için para bulunabiliyorsa insanlara yardım etmek için de para bulunabilirdi.
إذا أنت يُمْكِنُ أَنْ تَجدَ مالَ لقَتْل الناسِ، أنت يُمْكِنُ أَنْ تَجدَ مالَ لمُسَاعَدَة الناسِ.

İnsanlara yardım etmek için konsantre olmam gerektiğinde dikkatim dağılıyor.
وهذا يشتتني بينما عليّ أن أركز على مساعدة الناس

Bu adam insanlara yardım etmek için hayatını riske atmış ve ölümüne sebep olan şey bu olabilir.
هذا الرجل خاطر بحياته كي يساعد الناس وهذا كاد أن يتسبب في مقتله