| Mesleğimin insanlarla konuşmak olduğunu düşününce biraz ironik tabi. | Open Subtitles | و هو أمر مثير للسخرية لأن عملي هو التحدث مع الناس. |
| İnsanlarla konuşmak zorunda kalmadığınız bir uygulama. | Open Subtitles | حتى لا تضطري إلى التحدث مع الناس |
| "Bazen insanlarla konuşmak, Tony için kolay olmuyordu." | Open Subtitles | أحيانا ، لم يكن التحدث " " (مع الناس سهلا لدى (طوني |
| Tepedeki insanlarla konuşmak zorundasın. | Open Subtitles | سيتوجب عليك التحدث مع الأشخاص المسؤولين. |
| Mekan sikimde bile değil. Ben bu insanlarla konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | لا أهتم بالمكان أريد التحدث مع الأشخاص |
| Sıkıcı insanlarla konuşmak benim işim. | Open Subtitles | التحدّث إلى أولئكَ الأناس المملّين هو صميم عملي. |
| Sıkıcı insanlarla konuşmak benim işim. | Open Subtitles | التحدّث إلى أولئكَ الأناس المملّين هو صميم عملي. |
| İnsanlarla konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد التحدث مع الناس يا "ليس" |
| İnsanlarla konuşmak iyidir. | Open Subtitles | -من الجيد التحدث مع الناس ... |