| Cinayetin akordu bozuldu, tatlı intikamın sesi boğuklaştı. | Open Subtitles | اذا فالقتل يتغنى بقسوة و الانتقام المطرب يشوش انغامه |
| İntikamın Halil İbrahim sofrası bu bayramlıklarınızı giyinin. | Open Subtitles | الانتقام هو طبق يقدم بارداً ثم تقدم أفضل طبق لديك |
| - İntikamın haklı sebepleri olabilir. - Biliyorsun, bu konuda ciddi değildim. | Open Subtitles | الانتقام يكون مبررا بعض الأحيان أنا لم أكن أتحدث عنك |
| Bu olağanüstü intikamın beyni ve organizatörü. | Open Subtitles | التى قامت بتنظيم هذا الإنتقام الذى هو فوق العاده |
| Hepsini benim emrime ve ölümün, dehşetin ve intikamın tanrılarına bağla. | Open Subtitles | أخضع كليهما لخدمتي. ولآلهة الموت، والرعب، و الإنتقام. |
| Günün birinde iyi bir şef olmak istiyorsan... intikamın ötesinde düşünmelisin. | Open Subtitles | إن أردت أن تضحي زعيمًا جيدًا ذاتيوم.. عليك تجاوز مسألة الثأر |
| Herhangi bir insan dayanamaz ama intikamın için daha fazla güç,daha fazla acı | Open Subtitles | سوف تعاني آلام اكثر من قدرة اي انسان و لكنك ستأخذ انتقامك |
| Suçları kanıtlanacak ve intikamın yarıda kalacak. | Open Subtitles | جريمتهُ سيتم إدانتها، و إنتقامك لن يصبح كامل. |
| Seni merak etmeye başlamıştım. Merak edilecek birşey yok. 2 dakika içinde intikamın tadı ile tatmin olacaksın. | Open Subtitles | لا داعي للقلق بعد حوالي دقيقتين ستتذوق نكهة الانتقام |
| Baba, bekle. İntikamın neden yanlış bir şey olduğuyla ilgili bir hikayem var. | Open Subtitles | انتظر يا أبي، لديّ قصة تبيّن مدى سوء الانتقام |
| Ya da belki de, intikamın, onun yeteneklerinden biri olmadığını düşünüyorsun! | Open Subtitles | أو أنك ربما لا تعتقد أن الانتقام أحد مواهبه المتعددة |
| Bana gelirsen, intikamın önemi olmaz diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | لو انك فقط رضيتي بي , لكان الانتقام لا يهم |
| Hala intikamın doğru cevap olduğunu düşünüyor musunuz? | Open Subtitles | هل ما زلت تعتقد أنّ الانتقام هو الجواب الصحيح؟ |
| Senin öcünü almak için pek çoğunu katlederken sadece intikamın tadına vardım. | Open Subtitles | لقد تذوقت الانتقام عندما ذبحت الكثير لان انتقم من موتك |
| Ben hiçbirşey anlamadım bu senin aile intikamın | Open Subtitles | لقد ظننت انه لا شيء يحرك الرجال في عائلتكم اكثر من الإنتقام |
| Eminim ki intikamın muhteşem bir şekilde işe yaradığının örneklerini bulabiliriz. | Open Subtitles | متأكّد أننا نستطيع التفكير في أمثلة حيث يكون الإنتقام نافعاً |
| Mideniz kaldırırsa, istediğiniz intikamın zamanı gelince sizin olacağından eminim. | Open Subtitles | ليس لدى شكُ في أن الإنتقام الذي تبتغيه ستحظى به في الوقت المناسب إن كان لديكَ المقدرة لذلك |
| İntikamın fevri insanlara göre olmadığını ve öfkenin yetenek ile yumuşatılması gerektiğini öğrendim. | Open Subtitles | تعلمت أن الثأر لا يتطلب الاندفاع وضرورة مزج الغضب بالمهارة. |
| Kendi intikamın için beni kullanmayı bırak. | Open Subtitles | توقفي عن استغلالي لأجل انتقامك |
| - O zaman mahçup olmuştun, bu da intikamın. | Open Subtitles | -لقد هزمت في ذلك الوقت ، و هذا هو إنتقامك |
| En tatlı intikamın, mutlu ve özgür bir hayat sürmeniz olduğunu görebilir misiniz? | TED | هل يمكنكم رؤية أن أحلى انتقام هو أن تعيش حياة سعيدة وكاملة وحرة؟ |
| Ama şimdi intikamın kutlanma zamanı | Open Subtitles | ولكن هذا ليس الوقت للإحتفال بإنتقام تافه |
| Ve ona intikamın zerafetinde bir ders öğretme zamanı. | Open Subtitles | و أعطائها درساً في الأناقة الأنتقام |
| İntikam harekete geçirici güç olabilir ama intikamın başladığı yerde merakın devreye girdiğini hissediyorum. | Open Subtitles | إنتقام كَانَ يمكنُ أَنْ يَكُونَ قوة التَحفيز، لَكنِّي أَشْعرُ بأنّ الفضولِ سيطرَ حيث إنتقامَ بَدأَ. |