| Taburcu olduktan 9 ay sonra işini bırakmış, arabasını satmış, kredi kartlarını ve hesaplarını iptal etmiş. | Open Subtitles | بعد 9 أشهر من خروجه من المشفى استقال من عمله و باع سيارته أغلق حساباته البنكية و ألغى بطاقاته الإتمانية |
| Justin seyahatini iptal etmiş, doğumgünü için aklımıza pek birşey gelmedi. | Open Subtitles | جاستن ألغى رحلته للتزلج ونحن نحضّر لحفلة ميلاد ، هل من أفكار؟ |
| Aramaları iptal etmiş olabilir ama asla vazgeçmeyecektir. | Open Subtitles | ،هو ربما ألغى الإنقاذ لكنّه لن يستسلم أبداً |
| Evet, ve makale çıktıktan sonra Washington Eyaleti ehliyetini iptal etmiş. | Open Subtitles | بلى,و ولاية واشنطن ألغت رخصة قيادته بعد أن ظهر الخبر. |
| Kız arkadaşının evine gidiyormuş ama kız iptal etmiş. | Open Subtitles | لقد قال بأنه كان متوجهاً لبيت صديقته و بأنها ألغت الموعد بينهما. |
| Biri e-posta hesabını hacklemiş ve havayolu rezervasyonunu iptal etmiş. | Open Subtitles | قالت أنّ أحدهم اخترق بريدها الإليكترونيّ وقام بإلغاء حجزها لدى شركة الطيران |
| Tüm toplantılarını iptal etmiş ve 4 gün önce golfstrimiyle gitmiş. | Open Subtitles | ألغى كافة إجتماعاته و هرب منذ أربعة أيام |
| Bu kadar sinirlenmenin tek sebebi hanımeli arkadaşının öğle yemeği randevunuzu benim için iptal etmiş olması. | Open Subtitles | أنت مستاء فقط لأن صديقك الجديد بصريمة الجدي ألغى موعدكما لأجلي |
| Uğradı bana. Dişçisi randevuyu iptal etmiş. | Open Subtitles | طبيب أسنانها ألغى موعدها ولذلك أتتَ لدي |
| Ayrıca, oğlunuz nikahı iptal etmiş. | Open Subtitles | بجانب أن إبنك ألغى فكرة الزواج |
| Birileri termal temizliği iptal etmiş. Kim olduğunu merak ettim. | Open Subtitles | احدهم ألغى التنظيف الحراري أتسائل من |
| Aynı gün olan, uçakla balık tutma gezisini iptal etmiş. | Open Subtitles | لقد ألغى رحلة صيد في نفس اليوم. |
| Garcia, reçeteyi kim iptal etmiş öğrenebildin mi? | Open Subtitles | غارسيا,هل عرفت من ألغى أدويته؟ |
| Babam ameliyatı iptal etmiş. | Open Subtitles | والدي ألغى جراحته وبدلًا من تواجدي معه |
| Onu Hong Kong'dan çıkarmayı başardık, fakat Moskova'ya indiğinde görüldü ki... ..Amerkikan hükümeti pasaportumu iptal etmiş. | Open Subtitles | استطعنا إخراجه من "هونغ كونغ" لكن عندما حط في مطار "موسكو"، الحكومة الأمريكية ألغت جواز سفره، |
| - Maris kredi kartını iptal etmiş. | Open Subtitles | لقد ألغت بطاقتك |
| Üniversite, gösterinizi iptal etmiş. | Open Subtitles | جامعة تمبل ألغت ظهورك |
| Onun için yaptığımız otel rezervasyonunu iptal etmiş. | Open Subtitles | (لقد ألغت حجز الغرفه التي حجزناها لها في فندق (الدبليو |
| Evan'ın kız arkadaşı randevusunu iptal etmiş. | Open Subtitles | خليلة إيفان ألغت موعدهم، لذا |
| Courtney röportajı iptal etmiş. | Open Subtitles | (كورتني) ألغت المقابلة |
| Biri e-posta hesabını hacklemiş ve havayolu rezervasyonunu iptal etmiş. | Open Subtitles | قالت أنّ أحدهم اخترق بريدها الإليكترونيّ وقام بإلغاء حجزها لدى شركة الطيران |