| -Ne? -Ben de bunu söyleyecektim, seyahat iptal oldu. | Open Subtitles | هذا ما كنت أحاول أن أقوله لك الرحلة ألغيت |
| Fred Haise tekrar Apollo 18 ile aya gidecekti, ancak bütçe kesintisi yüzünden görev iptal oldu. | Open Subtitles | كان يفترض ان يعود فريد هيز إلى القمر على متن أبوللو 18 لكن مهمته ألغيت ضغطا للنفقات |
| Bir randevum iptal oldu, ben de sizi listeden çıkartayım dedim. | Open Subtitles | لقد ألغي أحد مواعيدي، لذا فكّرتُ أن أزوركِ بشكلٍ مفاجئ |
| Senin yüzünden şimdiye kadar sayısız randevum iptal oldu biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعرف أنهُ بسببك تم إلغاء كُل المواعيد المهمة؟ |
| Üzgünüm, buluşma iptal oldu. Kaynaklarım kolay tırsan cinsten. | Open Subtitles | عذرًأ ، الإجتماع أُلغي مصادري تخاف بسهوله |
| Curtis'e söyle New Mexico iptal oldu, seninle de bir ara konuşuruz. | Open Subtitles | لذلك، اخبري كورتيس بأن رحلة نيو مكسيكو الغيت وأنا سأتكلم معك في اي وقت. |
| Gizli hediyeleşme ben inancımı kaybettiğim için iptal oldu. | Open Subtitles | تمّ إلغاء بابا نويل الخفي لأنني فقدت إيماني |
| Bu geceki planlarım iptal oldu ve kesinlikle partiye gelebilirim. | Open Subtitles | خططي الليلة تم إلغائها و يمكنني تماماً الحضور للحفلة. |
| İptal oldu. | Open Subtitles | ألغيت, أسلوب الطبيعة وعلى ما يبدوا, نحن المرادون |
| Ameliyat iptal oldu. | Open Subtitles | اذا كان المريض غير مستقر اذاً الجراحة ألغيت |
| - Şimdilik, turun iptal oldu demek. | Open Subtitles | هذا يعني أن جولتك في الوقت الراهن قد ألغيت |
| Ama cenaze iptal oldu. | Open Subtitles | و لكن الجنازة ألغيت كيف يحدث ذلك ؟ |
| Neyse, öğle yemeğim iptal oldu ve şu an boşum. Şimdi gitmek istersen... | Open Subtitles | بأي حال ألغي الغداء وأنا غير منشغلة لو أردت الذهاب الآن |
| Hadi, buradan gitmemiz gerek. Düğün iptal oldu. | Open Subtitles | هيا بنا، علينا الخروج من هنا، ألغي الزفاف |
| Üzgünüm Sindirella, ama balo iptal oldu. | Open Subtitles | حسنا، آسف، سندريلا، ولكن هذا تم إلغاء الكرة. |
| İptal oldu. Pankreas iltihabı. | Open Subtitles | لقد تم إلغاء الميعاد تعرفين , إلتهاب البنكرياس |
| - Sanırım toplantım iptal oldu. - Üzerine alınma. | Open Subtitles | انا اعتقد ان إجتماعي أُلغي - لاتأخذ الامر شخصياً - |
| Hank enişten hâlâ iyileşmemiş. Yarınki bovling iptal oldu yani. | Open Subtitles | أتدري، العم (هانك) مازال لا يشعر أنّه بخير، لذا "البولينغ"، غداً أُلغي |
| Yani görev iptal oldu. Bizimkinin de tekrar Doris'in içine girme riski ortadan kalkmış oldu. | Open Subtitles | و الغيت المهمه و "بيب" لم يعد عليه ان يخاطر بركوب هذه الطائره مجددا |
| Bir kısmı iptal oldu ama yine de iyi geçtiğini söyledi. | Open Subtitles | قد تمّ إلغاء جزء منها ولكن على كلامه، يقول بأنّها كانت جيدة |
| Sıradan seks kartın iptal oldu. | Open Subtitles | بطاقتك للجنس العابر تم إلغائها. |
| -Ben de seni yarı yolda bırakmak istemedim, benim de planlarım iptal oldu. | Open Subtitles | -لم أرِد التخلي عنك فحسب -وأنا كذلك أُلغيت خططي كذلك |
| Yemek iptal oldu da onun yerine bu sabah buluşup kahve içtik. | Open Subtitles | العشاء تم إلغاءه و انتهى بنا المطاف للحصول على القهوة هذا الصباح بدلا منه |
| Yok, toplantı iptal oldu. | Open Subtitles | . لا ، لا الاجتماع تم إلغاؤه |
| Onu bile alamayacaksın. Teklif iptal oldu. | Open Subtitles | حتى ذلك لن تحصلا عليه، العرض ملغي |
| - FBI - Nişanımız iptal oldu. | Open Subtitles | -المباحث الفيدراليّة، خُطوبتنا ملغيّة . |
| - Üzgünüm, sanırım buluşmamız iptal oldu. | Open Subtitles | -آسفة، أعتقد أن موعدنا قد اُلغي |
| Şovları iptal oldu çünkü hiç kimse 50 yaşındaki yaşlı bir herifin çıtırları götürmesini seyretmek istemez. | Open Subtitles | لقد الغى عرضهم لانه لايوجد احد يريد ان يرى رجل عمره خمسون عاما يضاجع فتاة |
| Ben de onunla gidecektim ama 2 gün önce iptal oldu. | Open Subtitles | وكنتُ ذاهباً معه ولكن تم إلغاؤها منذ يومين |