Irak, İran'ı dengelemezse, artık İran bir tehdit haline gelebilir tezi bazıları tarafından İsrail'de savunuldu. | TED | دون وجود العراق لتوازن إيران، من الممكن أن تصبح إيران الآن مصدر تهديد، كما فكّر بعض الإسرائيليين. |
Sovyet ve İngiliz güçleri harp esnasında petrol kaynaklarını korumak için İran'ı işgal etmişti. | Open Subtitles | خلال الحرب، كانت القوات السوفياتية والبريطانية قد احتلتا إيران لتأمين إمدادات النفط |
İran'ı kontrol demek, Avrasya'yı kontrol demek, oradan da tüm dünyayı. | Open Subtitles | نسيطر على إيران ، نسيطر على أوراسيا نسيطر على العالم |
Şah, İran'ı terkettiği an, ben de İran'a geri dönmek istedim. | Open Subtitles | منذ ان رحل الشاه كنت أرغب في العودة الى ايران |
Evet, tüm söyledikleri şeyin, konuşma konusunun Rusya, Çin, Suriye ve İran'ı içeriyor olduğu dışında, benim de onlara söylediğim buydu. | Open Subtitles | أجل'هذا ما أخبرتهم اياه باستثناء أن كل ما تمكنوا من قوله أن مواضيع النقاش تتضمن روسيا.الصين,سوريا و ايران |
Bizim başsız yüzbaşımız, emirleri hiç kayıt altına alınmadan iptal edilmesin diye sadece İran'ı istemiş. | Open Subtitles | ملازمنا مقطوع الرأس أُمر بالذهاب لإيران لتلغى أوامره فقط! بدون أي سجل بذلك |
Şah, çoğu geleneksel Şii olan toplumu çığırından çıkaran İran'ı Batılılaştırma sürecini başlattı. | Open Subtitles | ثم اطلق حملة لتغريب إيران مما أثار غضب غالبية الشيعة من الشعب |
Birisi bu olayda İran'ı sorumlu göstermek için bayağı uğraşmış. | Open Subtitles | أحدهم تكبد الكثير من المتاعب ليجعل إيران تبدو مسؤوله عما حدث |
Bütün istediğim İran'ı terk etmek. Bu en büyük amacım. | Open Subtitles | كل ما أرغب به هو مغادرة إيران ذلك طموحي |
İran'ı David Bowie'nin karısı sanan, Almanya'nın nerede olduğunu bilmeyen biriyle çıkmasının beklenemeyeceğini söyledi. | Open Subtitles | لقد قال أنه لم يتوقع أن يواعد فتاة تظن أن "إيران" زوجة "دافيد بوي"، و لاتعرف أين تقع "ألمانيا". |
İran'ı bombalayacağız, farkında mısın ? | Open Subtitles | أتدركين أننا سنقذف إيران بالقنابل؟ |
İran'ı da dahil ediyoruz. | Open Subtitles | مجانين آية الله الذين يجثمون على إيران |
Biz İran'ı, devrimden kısa bir süre sonra terk ettik. | Open Subtitles | عليكِ أن تفهمي، غادرنا "إيران" منذ مدة ليست بطويلة بعد الثورة. |
Parayı ele geçirirse nükleer silah alıp İran'ı işgal edecek. | Open Subtitles | أن استطاع ايجاد المال, خطته هي المحاوله وشراء أسحله نوويه غزو "إيران". |
Sürgündeki din adamı Ayetullah Humeyni İran'ı yönetmek için geri döndü. | Open Subtitles | فعاد رجل الدين المنفيّ "أية الله الخميني", ليحكم إيران |
Gittiğim her yerde İran'ı arıyorum. | TED | في كل مكان أذهب اليه لجعلها ايران. |
Şah'ın İran'ı terkedeceğini ilk duyduğumda... | Open Subtitles | اتعلمين... عندما سمعت لأول مرة بأن الشاه سيغادر ايران |
Hamid bana İran'ı terketmek istediğinizi söyledi. | Open Subtitles | قال لي حيمد انك ترغبين في مغادرة ايران |
Şah İran'ı 1979 kadar bizim tarafımızda tuttu, | Open Subtitles | الشاهد ابقى ايران في جهتنا حتى عام 1979 |
Ve 1980 yılında Irak Iran'ı işgal ettiğinde, İsrail, bir Irak zaferinden korktu ve İran'a, silah satarak ve ellerindeki Amerikan silahları için yedek parça sağlayarak aktif bir şekilde yardım etti, Iran'ın Amerikan silah ambargosu yüzünden çok savunmasız olduğu bir sırada İsrail bu ambargoyu ihlal etmekten gayet memnundu. | TED | و عند احتلال عراق لإيران عام 1980، خشيت إسرائيل من نصر عراقيّ و ساعدت إيران عبر بيع أسلحتها و توفير قطع الغيار للأسلحة الإيرانية الامريكية الصنع في وقت كانت فيه إيران ضعيفة جدّا بسبب حظر الأسلحة الأمريكية و الذي كانت إسرائيل مستعدة لتجاهله. |