| Bugün okulda bir tane sade iskoç eteği bulundu. | Open Subtitles | في قسم المفقودات اليوم لدينا تنورة مربعة النقش |
| Bir İskoç eteği yutmuş gibi seni. | Open Subtitles | تبدين مثلما أنتي من قبل مع تنورة طويلة |
| Bu bir iskoç eteği ve ben de kız değilim! | Open Subtitles | هذه تنورة أسكتلندية ، وأنا لست فتاة |
| İskoç eteği giyebiliriz. | Open Subtitles | ! يمكننا ارتداء تنانير |
| İskoç eteği! | Open Subtitles | ! تنانير |
| Kimse İskoç eteği giyen birini rahatsız etmez. | Open Subtitles | لا أحد يضايق شخصاً لأنه يرتدي تنورة |
| Ve bilseydim İskoç eteği giyerdim. | Open Subtitles | وكنت أعرف أني سأرتدي تنورة كاملة، لذا... |
| İş görüşmelerinde İskoç eteği giyilemeyeceğini ben nasıl öğrendiysem Randi de canice fikirlerini kendine saklamayı öğrenebilir. | Open Subtitles | لو كنت أستطيع تعلم ألا أرتدي تنورة اسكتلندية في مقابلة عمل راندي الصغيرة يمكنها أن تتعلم بأن تحتفظ بأفكارها القاتلة لنفسها |
| İskoç eteği giyeceğim. | Open Subtitles | لذا سألبس تنورة |
Arabic 
English 
French 
Spanish 
German 
Portuguese 
Turkish 