| Evime, sizin havayolunuzla dönmekten memnun olurum ama bir isteğim var. | Open Subtitles | أنا أحب أن أعود للبيت طيرانا على متن خطوطكم, لكن لدي طلب. نعم؟ |
| Ölmekten korkmuyorum ama son bir isteğim var: | Open Subtitles | انا لا اخشى ان اموت لكن لدي طلب اخير |
| O zaman tek bir isteğim var. Büyükanneye selam söyle. | Open Subtitles | لدي طلب واحد فقط بلغي تحياتي لجدتي |
| Tapınağın başı ve koruyucusuyum ve bu sıfatla, sizden küçük bir isteğim var. | Open Subtitles | انا المراقب و الوصي على المعبد ولدي طلب صغير |
| Ve bu parçayı yol boyunca çalmadan önce son bir isteğim var. | TED | ولدي طلب أخير قبل ان أعزف هذه المعزوفة |
| Pardon. Albay, benim küçük bir isteğim var. | Open Subtitles | بعد إذنك، أيها العقيد .لديّ طلبٌ صغير |
| Evet. Bir isteğim var. Gerçek bir işe girmeye ne dersin? | Open Subtitles | أجل, لدى طلب ما رأيك بعمل حقيقى ؟ |
| Efendim, benim bir isteğim var 9'da işe gelmek istemiyorum. | Open Subtitles | سيدي، عندي طلب واحد ...لن أستطيع المجيء للعمل في التاسعة صباحاً |
| Sadece bir tane isteğim var. Sadece bir tane talep. | Open Subtitles | لدي طلب واحد متطلب وحيد فقط |
| Sadece bir tane isteğim var. Sadece bir tane talep. | Open Subtitles | لدي طلب واحد متطلب وحيد فقط |
| Bunların kellelerini aldıktan sonra bir isteğim var. | Open Subtitles | بعد أن نقوم بقتلهم لدي طلب |
| Sadece tek bir isteğim var. | Open Subtitles | لدي طلب واحد فقط |
| Bir isteğim var, efendim. | Open Subtitles | لدي طلب يا سيدي |
| Fakat bir isteğim var. | Open Subtitles | لدي طلب واحد فقط |
| Senden bir isteğim var diye geldim. | Open Subtitles | أتيت لأنني لدي طلب |
| Sadece tek bir isteğim var, sadece iyi şeyleri hatırlayalım. | Open Subtitles | ولدي طلب وحيد وهو أن نتذكر محاسنها |
| Bir isteğim var. | Open Subtitles | ولدي طلب واحد |
| Sizden bir isteğim var. | Open Subtitles | لديّ طلبٌ يا صاحب الجلالة |
| Bir isteğim var. | Open Subtitles | لدى طلب |
| Bayan Archer, sizden çok güç bir isteğim var. | Open Subtitles | سيّدة آرثر, عندي طلب مستحيل |