| Ben bunu kullanarak, bana bilmek istediğim her şeyi söylemenizi sağlayacağım. | Open Subtitles | سأستخدمه لأجعلك تخبريننى كل ما أريد معرفته |
| İstediğim her şeyi tam olarak hatırlamıyorum. | Open Subtitles | لا أتذكر بدقة كل شيء طلبته منه |
| İstediğim her şeyi yapabilirim. Çünkü ben yetişkin bir insanım. | Open Subtitles | ويمكنني أن أفعل ما أشاء لأنني ناضجة |
| İki aydır sana söylemek istediğim her şeyi söyledin. | Open Subtitles | لقد قلت كل ما أردت قوله لك للشهرين الماضيين |
| Şimdi istediğim her şeyi alabileceğime göre tek istediğim burada kalmaktı. | Open Subtitles | الآن لدي كل ما اريد كل ما أريده هو أن أبقى هنا |
| "Ne kadar aptalca olursa olsun, sana istediğim her şeyi yapabilirim. " | Open Subtitles | يمكنني أن أجعلك تعمل أي شئ أريد مهما كان غبي - |
| Dinle, bugün ofisine geldiğimde.. ...sana söylemek istediğim her şeyi söylemedim. | Open Subtitles | اسمع, أنا لم أقل كل شيء أردت قوله لك حينما قمت بزيارتك في مكتبك اليوم |
| O da istediğim her şeyi yaptı, aynı senin yaptığın gibi. | Open Subtitles | وقد فعل لي كل ماأريد مثل مافعلت انت |
| İstediğim her şeyi eve getiriyorlar ve bu şehrin kablolu yayını da süper. | Open Subtitles | بإمكاني الحصول على أي شيء أريده بتوصيله لي وقنوات مدينة نيويورك التلفزيونية رائعة |
| Tanrı istediğim her şeyi bana verdi. Onları benden kolayca geri alabilir. | Open Subtitles | يمنحني الرّب كل ما أريد ويمكنه سلبي إيّاه بسهولة |
| Eğer gitmeyip istediğim her şeyi ona yaptırmaya devam etsen daha iyi olurdu. | Open Subtitles | وسوف تكون أفضل بكثير لو أنك تبقى معنا وتتأكد بأنه يفعل كل ما أريد |
| Öğrenmek istediğim her şeyi Anacleto anlattı. | Open Subtitles | لقد سمعت كل ما أريد سماعه "من " آناكليتو |
| Hep iyi bir evlat oldun. İstediğim her şeyi yaptın. | Open Subtitles | وفعلت كل شيء طلبته منك |
| İstediğim her şeyi yaptın. | Open Subtitles | لقد فعلت كل شيء طلبته |
| Yani istediğim her şeyi vermek zorundasın. | Open Subtitles | ذلك يعني أنّ عليك أن تنفذ لي ما أشاء. |
| Şu an suriyede olduğum için istediğim her şeyi yapabilirim. | Open Subtitles | يُمكنني أن أفعل ما أشاء. أنا في سوريا. |
| Bak, 21'ine bastığından beri erkek olmakla ilgili sana öğretmek istediğim her şeyi öğretemedim diye içim içimi yiyor. | Open Subtitles | انظر، منذ أن أصبحت في 21 انتابني القلق لأني لم اعلمك كل ما أردت بشأن أن تكون رجلاً |
| Bugüne kadar istediğim her şeyi başardım. | Open Subtitles | فعلت كل ما أريده في هذا العالم |
| "Ne kadar aptalca olursa olsun, sana istediğim her şeyi yaptırabilirim. " | Open Subtitles | يمكنني أن أجعلك تفعل أي شئ أريد مهما كان غبي - |
| Hayatta istediğim her şeyi verdi. | Open Subtitles | كل شيء أردته في حياتي |
| İstediğim her şeyi öğrendim zaten, sağol. | Open Subtitles | حصلت على كل شيء أريد معرفته مسبقاً، شكراً |
| Bana istediğim her şeyi getirebilir. | Open Subtitles | ...يمكنه أن يعطيني كل شيء أريده |
| İstediğim her şeyi kendim bulabilirim. | Open Subtitles | يمكنني الحصول على كل شيء اريده |
| Ve ona istediğim her şeyi yaptırabilirim. | Open Subtitles | وأنا يُمْكِنُ أَنْ أَجْعلَها تعمَلُ أيّ شئُ أُريدُ |
| Yaşasın! Ben de bir tür zenginim! İstediğim her şeyi kiralayabilirim! | Open Subtitles | أنا ثري نوعاً ما، يمكنني استئجار أيّ شيء أريده |